Evet çoğu arkadaşın da dediği gibi muz cumhuriyetinde sıradan, bir kronik vaka.
Öyle ki; kış sezonunda elektrik, gaz ve suya ödediğimiz tutar 1000 liranın altında artık kesinlikle düşmüyor. Hayır, düşündüğünüz gibi bir ev değil yani. Ev ahalisi olarak her akşam jakuzide keyif yapıp, akşam evde bornozla dolaştığımız için üşümeyelim diye kombiyi kökleyip, 7+5 evin tüm odalarının ışıklarını da gece gündüz açık tutmuyoruz. Sıradan 100 küsür m² bir ev.
Yazarken aklıma pandemi sürecindeki fatura destekleri geldi:
Devletimiz sağ olsun o süreçte 100 küsür lira fatura desteği sağlayacağını duyurmuştu. Gerçi sonrasında ve öncesinde çok farklı tutarlarda yok faturaya göre, yok hanede yaşayan kişi sayısına göre, yok kw'a göre destek sağlanacak cart curt çorba olmuştu o iş.
Sonradan öğrendik ki şartlar başka imiş, desteği alabilmek için; öncelikle "fakir" olduğunuzun devlet ya da belediyelerce tespit ve tasdik edilmesi gerekiyormuş ya da kronik bir rahatsızlığa bağlı olarak cihaza bağımlı ya da yatağa bağlı olmanız gerekiyormuş.
He bu arada bu şartlar da tek başına yeterli değil, yine bu desteği alabilmen için devletin ya da belediyenin vermiş olduğu bazı yardımlardan yararlanmamış olman gerekiyormuş, yararlanıyorsan fatura desteği yok.
"Türkiye'de sosyal devlet ilkelerini en başarılı şekilde uygulayan hükümet bizim hükümetimizdir, bu anlamda dünyada bir çok ülkeye örnek teşkil edecek durumdayız" tarzı açıklamaları yapanlar kendi yardıma muhtaç ve hasta vatandaşlarına normal zamanda yapmaları gereken desteği zor zamanlarda bile şartlı yapıyorlar işte.
Tabi yine aynı dönemde elektrik şirketlerine devletin sağlamış olduğu milyarlarca lira pandemi desteğinin vatandaşın faturasına yansıtıldığına hiç girmeyeyim bile, çünkü inanılacak gibi değil, ama yaşandı.