bugün
yenile

    ev

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Genel tanımıyla: Bir kimsenin veya kimselerin içinde yaşadığı, barınma ihtiyacını karşıladığı yer, konut. Bana kalırsa barınma ihtiyacını karşılayan ve birçok eyleme müsait olması gereken yaşam alanıdır. Tabi birçok uzmanlık alanına göre farklı bir tanımı vardır. (misal kesinlikle bir psikolog ev tanımını çok daha farklı yorumlayacaktır.) Asıl mesele benim -bugün cafeler açılınca kesinlikle emin olduğum- yaklaşık 5 senedir düşündüğüm halidir.. O da şu ki, evlerimiz yaşam alanı olmaya uygun nitelikte değil. Cafelere olan düşkünlüğümüzün "ana sebebi" dışarı çıkmak ya da sosyalleşmek değil. Evlerimizin, yaşam alanımızı başkalarıyla paylaşmaya uygun olmayışıdır. Tabii evler mahremiyet alanıdır ve çevremizdeki sınırlı insanlara açtığımız alanlardır fakat benim bahsettiğim bu husustan bağımsız.. bir çoğumuzun en samimi olduğumuz insanlara bile yer vermek için bir alanı yok. misafirleri ağırlamayı geçtim, biraz egzersiz yapacak olsanız alan uygun değil. Çoğu mutfakta 2 kişinin aynı anda yemek yapması dahi mümkün değil. Kalabalık çekirdek veya geniş aile kültürüne sahip olmamıza rağmen evlerimiz yaşam tarzımızla, eylemlerimizle uyuşmuyor. Büyük yaşam alanına sahip kişilerde büyük mobilyalar seçerek kendilerine çoğu zaman sirkülasyon veya eylem alanı bırakmıyorlar. Türkiye gelişen (özünde pekte gelişemeyen, (gelişmesi yıllar önce son bulan) mimari anlayışın resmi bizim yaşam tarzımızla uymuyor. Kirası, asgari ücretin belki 3 katı olan bir rezidansta mutfak tercihi amerikan stilinde oluyor. Halbuki biz kahvaltıda mısır gevreği değil sucuklu yumurta yemeyi tercih eden bir mutfak kültürüne sahibiz. Koku, yağ, nem bakımından bize uygun olmayan bir stildir. Kendime sık sık şu soruyu soruyorum, sahiden bizim alışkanlıklaırmızı ve tercihlerimizi yansıtan projeler midir bunlar? Daha fazla kira almak için her yere içinde insan yaşamayacak gibi konutlar çizen, onları onaylatan, malzemeden çalan, insan hayatına değer vermeyen ve bunu da ayan beyan gösteren kişilerin, tüm bunlara rağmen yetkili kurumlar tarafından kucaklanması onaylanması nedir? Ve ne zaman değişir? Evlerimiz ne zaman bizleri, yapacağımız eylemleri ve en önemlisi kimliğimizi yansıtır? Evlerimiz değişirse şehrimizin kimliği değişir, sokaklar değişir, mahalleler ve bahçeleri değişir. Güzergahlar, ana yollar, dökülecek asfalt değişir. İnanın bana aile devletin en küçük kurumuysa konut kavramı da şehrin en kıymetli bütünüdür, ana parçasıdır. Velhasıl kelam çok merak ediyorum... Yaşlanıp ihtiyar bir kadın olduğumda nasıl bir Türkiye'de yaşayacağım.
    0Giderek Artan nüfus,köyden kente göçler,dışardan aldığımız göçler,tarım arazilerinin yok olması ,denetimden yoksun belediyeler, paragöz müteahhitler, ve toplumumuza iyi birşeymiş gibi lanse edilen 2+1 konutlar (Global mezarcıklar) var olduğu sürece bu yaşadığımız günler ilerde yaşlıyken yaşayacaklarımızın yanında gayet güzel günler bence - sisyhpos_ 02.06.2021 02:01:37 |#4179104
    ... diğer entiriler ...