- sabah büroya degil adliyeye gitmem gerekti, bu yüzden normalden daha fazla yürüdüm.
-adliye saat 10 da açılıyormuş, ben normal saatlerinde gittiğim için 1 saat açılmalarını bekledim.
- Daire açıldı bu sefer yarım saat icra müdürünün gelmesini bekledim
- sonra tam işi halleşiyorum artık diye ümitlenirken, bana dedilerki; arşiv odasını taşıyoruz. Sizin dosyayı bu hafta bulamayız haftaya gelin.. :/
- Boşu boşuna geçirdiğim bu süre büroya gidip biraz gevşeyeyim dedim, daha sandalyeye oturur oturmaz kapı çaldı. 2 tane Suriyeli müvekkil, sagolsunlar kültürleri gereği bayağı yüksek sesle konuşuyorlar. Kafam şişti. Ne yazdıgımdan ne okuduğumdan bir şey anlayamadım.
-işten çıkıp eve dönerken hava ha yağdı ha yağacak durumdaydı, ben de, şimdiye kadar okuduklarınızdan anlaşılacağı gibi çok şanslı olduğumdan, şansıma güvenip hızlı adımlarla yagmur tagmadan metroya yetişirim diye hesapladım. Daha yolun yarısına varmadan yagmur başladı. sırılsıklam ıslandım.
-eve geldim, ıslaklığın verdiği ağırlıktan yemek yapmaya üşenip Dışarıdan yemek siparişi verdim, siparişim 2 saat sonra bız gibi geldi.
-Geç yemek geldiği için 2 saat boyunca iyice acıktım ve fazla yedim, şimdi yatarken uyumakta zorluk çekiyorum, Midem dolu rahat nefes alamıyorum.
Bugünüm böyleydi sözlük, belki yarın yine yazarım.