inanılmaz iyi ruslaştırma politikası uyguluyorlar ama gerçekten inanılmaz iyi. dünyada ruslar kadar iyi asimile edebilen adamlar yoktur.
türkler balkanları ve levantı geçtim, anayurt olarak saydıkları anadolu bölgesini bile tamamen türkleştirememiş. yüz yıl öncesine baktığımızda anadoluda hala yunan, ermeni ve kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgeleri görüyoruz. hatta günümüzde bile türklerin çoğunluğa geçemediği birçok yer var.
diğer yandan ruslar azerbaycanı 1812 yılında alıp, aldıktan yalnızca 100 yıl sonra baküde çoğunluk nüfus konumuna geçmişler. hem de bakü dediğiniz yer öyle ruslar yakın bir yer de değil. başkentleri sankt petersburg ile bakü arasındaki uzaklık 2900 km ki istanbul ile paris arasındaki uzaklık 2800 km. osmanlının parisi alıp türkleştirmesi ne kadar ütopik geliyor değil mi?
tabi ki aynı siyasi ve politik koşullar olmadığı için mantıklı bir karşılaştırma değil ama uzaklık etkenini anlamak için yerinde olacağını düşünüyorum.
yanlızca bakü de değil; kırım, tataristan, türkistan, rutenya, finlandiya gibi birçok yerde inanılmaz asimile ve ruslaştırma işleri yapmışlar. hatta allahın unuttuğu sibirya ardındaki bölgelere üşenmemiş, gidip yerleşip yerli halkın nüfusunu geçmişler. taaaa en doğuya gidip vladivostoku kurmuşlar, kamçatkaya yerleşmişler.
evinden yuvandan kalkıp uygarlıktan kilometrelerce uzak yerlere yerleşmedeki motivasyonu anlamıyorum. bir insan nasıl bir motivasyonla iletişimin ve ulaşımın gelişmediği çağlarda moskovadan, petersburgdan kalkıp sibiryaya kamçatkaya yerleşmeye gider.
inanılmaz tehlikeli bu ibneler.