bu başlıkta sorun değil ,saçma bile olsa tespit ettiğimiz çözüm önerilerimizi yazalım istedim .Eleştirmek ,hata bulmak değil, sadece çözüm dolsun bu başlık altı .Belki bu yazılanlardan bi çağrışım yapıp daha iyi öneriler ortaya çıkacak belki de geleceğin bakanı , milletvekili , cumhurbaşkanı aramızda.
eğitim ile ilgili
1. Öğretmen üniversitesi kurulacak . Bu üniversite cumhurbaşkanlığı sarayının bir kısmına kurulacak .
2. Diğer üniversitelerde ki bölümlere öğrenci alımı durdurulacak.
3. Okuyan öğrenciler öğretmen üniversitesine uygun görüldüğü şekilde kademeli olarak kaydırılacak .
4. Türkiye ve yurtdışındaki iyi hocalar bu üniversiteye toplanacak.
5. Alman veya İngiliz eğitim sistemi örnek alınacak.
6. Bu bölümde okuyan öğrenciler iyi derece de Almanca ve İngilizce eğitimi alacak.
7. Üniversiteyi bitiren bu öğrenciler yüksek lisans için yurtdışına gönderilecek
8. Gönderilen bu öğrencilere ev tutulacak belli bir burs verilecek ve fazla yük olmaması ve halkla bağlantılı olup ,kültürü tanıması ,öğrenmesi adına hizmet sektörü vb. yerlere işe sokulacak
9. Yurtdışında bulunan diplomatlar ve bürokratlar aracılığı ile bu öğrenciler takip edilecek ,belli günlerde buluşulacak ,evlerine ziyaret edip bir aile gibi sorunlar varsa çözülecek
10. Mezun olan bu öğrenciler herhangi bir sınava tabii tutulmadan atanacak.
11. Yazları bu öğrenciler belli bir sınıftan sonra Türkiye de çeşitli köylere gönderilerek eğitimden geri kalmış ve okuma yazma bilmeyen öğrencilere ders verecek.
12. Yabancı ülkede gördüğü ve tecrübelerini ve ne yapılması gerektiği bu gittiği köylerde rapor tutup bildirecek.
13. Uygun görüldüğü taktirde kendisine belli bir müddetten sonra bir muhtar gibi yetki verilecek ve kaymakamla bizzat iletişimde olacak.
14. Bu şekilde yapılarak en parlak beyinler öğretmeye hevesli kişiler öğretmen olmaya teşvik edilecek, vizyonu, zekası ve azmi sayesinde çok iyi eğitimli gençler yetiştirecektir ,çünkü devletinin onun için yaptıklarını gönül borcu sayıp kıvılcım olarak gidip alevler olarak gelecektir, ve yılmadan çalışacaktır.
15. Öğretmen maaşları en az yoksulluk sınırının üstünde olmalıdır . Çünkü ekonomik kaygı güden bir öğretmen öğrencilerine iyi eğitim vermekte güçlük çekebilir.
16. Meslek liselerinde güneş enerjisi panelleri üretilip ilk önce kendi okullarında sonra devletin diğer kurumlarına üretmesi. Turizm meslek liseli öğrencilerinin ise kendi çevresinde ki belirlenen okullara ve devletin diğer kurumlarına bir yemek şirketi gibi yemek tedarik etmesi. Bunlar örnektir. Diğer bölümlere de aynı şeyler uygulanabilir. Bütün bunlar yapılarak öğrencileri gerçek anlamda işe hazırlanması amaç edinilmiştir ve devletin bazı konularda tasarruf edinilmesi sağlanmıştır.
17. İlerleyen süreçte ise güneş panel sistemleri binalara da zorunlu kılınacak ve en uygun şekilde minimum karla halkın faturalarına yansıtılarak tedarik edinilmesi gerekecektir.
18. İlahiyat okulları hakkında ; bu okullarda da öğretmen üniversitesine benzer bir proje oluşturulacak.
19. Öğrenciler astronomi ve pozitif bilimler eğitimi verilecek ve bu öğrenciler iyi bir şekilde yabancı dil eğitimi alması sağlanacak.
20. Üniversiteyi bitirdikten sonra bu gösterilen pozitif bilimlerden birinde yabancı ülkeye gönderilip yüksek lisans yapacak ve görevlerine başladıktan sonra belirli süreler de kendi alanlarında pozitif bilimle ilgili makaleler yazma zorunluluğu getirilecek.
21. Din görevlisinin başka bir görevi ise örneğin üç camii bir araya gelip toplanan bağışlarla bir okulun laboratuvarını yapması. O okulda yapılması geren laboratuvar bittikten sonra belirlenen diğer okullara geçilmesi. Bu şekilde halkın din görevlilerine bakış açısı, tavrı kesinlikle değişecek, hurafeden arındırılmış bir gelecek bu şekilde inşa edilecektir.
22. Üniversiteler hakkında ; kampüsü olmayan bir geçmişi olmayan üniversiteler tespit edilip kapatılacak. Üniversite hocalarına dünyaca kabul görmüş sınavlardan belirlenen seviyede puan alması istenecek.
23. Üniversite hocaları bir devlet personeli gibi kadrolu değil başarı odaklı görev alacaktır. Bu durum onu üretmeye teşvik edecektir .
24. Üniversite rektörleri belli bir insanın ataması ile değil , o üniversite de okuyan hocaların , öğrencilerin de oylarıyla belirlenmelidir.
25.
ATANAMAYAN ÖĞRETMEN SORUNU
1. Sistem değişikliği ve adaptasyon sorununu çözmek adına(İngiliz ya da Alman eğitim sistemi) belli bir kpss puanı alanlar ,örneğin 90 puan alanlar 4 ay eğitim görüp atanması 85-90 alanlar 6 ay 80-85 alanlar 10 ay vb. gibi bir puanlama sistemi ile atanması gerekmektedir.
2. Öğretmen yetiştiren fakültelerin kapatılması ve çok öğrenci alınmamasıyla ve emekli insanları göz önüne alınırsa bu şekilde atanma problemi son bulacaktır.
3. Bu Öğretmenlerimizin bütün bu masrafları devlet tarafından karşılanacaktır.
PARTİ İÇİ MİLLETVEKİLİ ADAY BELİRLEME SİSTEMİ ve milletvekili maaş kullanımı
1. Milletvekili seçilecek kişiler partiye belirlenen süre kadar hizmet etmek zorundadır.(seçimlerde aktif olarak görev alma )
2. Seçimlerden iki sene önce çalışmalara başlanır.
3. Adaylar belirlenirken örneğin bir bölgede üç aday çıkartmak durumundaysa bunun iki katı kadar aday adayı belirlenir.
4. Bu adaylar kendi bölgelerinde seçim varmış adaylarmış gibi çalışmaya başlarlar.
5. Bu adaylara ilk madde de belirtilen kişilerden yardımcı verilir ya da aday adayın kendi isteği doğrultusunda yardımcılarını belirler.
6. Aday adayına altı ay süre verilir .
7. Süre dolduğunda her mahalleye sandıklar konur orada yaşayanlar partili olsun ya da olmasın oy kullanır.
8. Yaşından ya da herhangi bir sorundan kaynaklı sandığa gidemeyen vatandaşların evine gidilir .burada ki amaç olabildiğince katılımcı sağlayıp doğru sonucu almak .
9. Örnekte verilen altı adaydan üçü seçimde milletvekili adayı olarak belirlenir.
10. Bunların kendi aralarında ki sıralaması ise yine bu adaylara 6 ay süre verilir (duruma göre yere göre değişiklik gösterebilir)
11. sandık yine kurulur bu sefer 20 gün sandıklar mahallelerde durur.
12. Son oluşan durumdan sonra adayların sıralaması belirlenir.
13. Buradaki amaç halkı yönetime doğrudan katmak , siyasetin belirli insanların ağzında olmadığını kanıtlamak ,liderin göremediğini halk sayesinde görmek . işinin ehli insanları siyasete katmak. Liyakat kazandırmak .
14. Bu sistem milletvekili adaylarını ister istemez çalışkanlığa zorluyor ve kan sürekli akacağı için bir bozunma olmayacaktır.
15. Halkla doğrudan muhatap olan milletvekilinin sözlerini yerine getirmesini sağlamak ve liderine eğer halkın menfaatine uymuyorsa karşı çıkmak.
16. Halkla doğrudan ilişki içinde olacak olan milletvekili verdiği sözleri tutmak zorunda kalacak ,halkı dinleyecektir.
17. Görünürde liderin gücünü kıran bir durum gibi gözükmesine rağmen nitelikli insanları ,dürüst insanları ve yağcı olmayan insanları siyasete katması sayesinde ve çalışkan milletvekilleri sayesinde oy oranları yükselecektir.
18. bu çizgi bozulmadığı sürece iktidar olmaması için hiçbir sebep yoktur.
19. Bu değişiklik diğer partileri de yapılan bu değişikliğe mecbur bırakacaktır.
20. Demokrasi adına atılabilecek en büyük adımdır. Ülkenin geleceğini ,ümidini yeşerten bir değişiklik olacaktır.
21. bu değişikliği yapabilecek cesareti olan lider, dürüst siyaseti , demokrasiye olan düşkünlüğünü lafta değil icraat yaptığını kanıtladığı için halk tarafından güven sağlanacaktır.
22. Kokuşmuş siyaseti değiştirmenin, demokrasiyi sağlamanın tek yolu budur.
23. Milletvekili ,bakan ve cumhurbaşkanı maaşları ve bunların sekreterlerinin yarıya indirilip bir havuza aktarılacak.
24. Aktarılan bu maaşlarla her sene fabrikalar kurulacak . Fabrikanın amacı tarım ile ilgili makinalar üretmek .dışarıdan alınan herhangi bir küçük parça Türkiye de üretilse bile kafi.
25. Tarım fabrikaları kasabalara köylere yayılmalı her parça için bir fabrika kurulmalı.
26. Böylece Türkiye’nin farklı alanlarına fabrikalar kurulup üretim olacağı için insanlar tersine göç etmeye başlayacaktır.
27. Makam araçları on bin seviyesine indirilmelidir.
ŞEHİRLEŞME VE KASABA VE KÖY KÜLTÜRÜ
1. Tren ulaşımına önem verilecek.En büyük yatırım tren yolları olmalı . Öyle ki köylerden kasabalardan trenler geçecek bir hal almalıdır. İnsanlar Otobüs yerine treni tercih etmeli. Yurtdışı örnek alınarak yapılmalı . Yerli üretim yerli akıl, yerli tasarım olursa gelecek için de büyük bir sektör olacaktır.
2. Şehirlerde yeni kurulacak mahalleler bina değil bitişik düzen garajı olan İngiliz evleri modelinde evler yapılmalıdır.
3. Büyük katlı binalara izin verilmemelidir.
4. Köylere ve köy veya kasaba olma potansiyeli olan (ulaşım , hayvancılık, tarım) yerlere Alman köyleri gibi bölgeye ve şartlara göre hem göze hem de hayatın yaşama elverişli olmasını sağlayacak evler yapılmalıdır.
5. Bu evler devletin belirlediği planlama yöntemine göre yapılmalıdır.
Bu köylerin yapılma yöntemleri ;
• Belediyenin ve bakanlığın öncü olduğu toki şeklinde fakat çok aracının olmadığı bir yöntem.
• Köy halkının bir araya gelerek devletin gösterdiği firmalar aracılığı ile yapılmalı.
• Söz konusu firmaların bu tür , çok karı olmayan inşaatları girmesini sağlamanın yöntemi ise devlette ihaleye girecek olan firmaların bu işlere girme zorunluluğu getirmelidir.
• Fiyatlar devletin belirleyeceği şekilde olmalıdır.
• Bu köylerin yanına yine sadece o halkın çalışabileceği ve potansiyeline göre büyüyecek ve ora halkının belli bir hisseye sahip olduğu en azından söz sahibi olduğu fabrikalar kurulmalıdır. Böylece firmaların dolandırılıp batması engellenir ,yöre halkınca kontrolü sağlanır.
• Okullar yapılmalı, tesisler ,marketler yapılmalıdır.
6. Yeni kurulan köy,kasabaların ağaçlandırması tamamen yöre halkına aittir.
7. Türkiyede belirli günlerde ağaç dikme festivalleri yapılmalıdır.
8. Okullarda ağaç ,doğal yaşam vb dersler gösterilmeli ve her öğrenci 10 yaşından itirbaren lise son sınıfa kadar her sene 10 ağaç dikmeli ve bu ilk yazılı yerine geçmelidir.
9. Bu ağaçların masrafları eğer ülkeye belli bir masraf olacağı düşünülüyorsa su faturalarına yansıtılıp ,vatandaşlar sayesinde kaç ağaç dikildiği gösterilmelidir
10. Burada ki bu amaç çocuklara doğa ve orman sevgisini uygulamalı olarak aşılayıp onlara sadece sözde değil özde vatansever doğasever yapma konusunda önemli bir adımdır.
11. Kural gereği her büyük şehir %40 orman olma zorunluluğu getirilmelidir.
12. Örneğin Ankarayı çevreleyen dağlar tepeler ağaç dikilmeli ya da bir şekilde tohumlar atılmalıdır.
13. Köye yerleşmek isteyen fakat tarım ve hayvancılıkla ilişkisi olmayan insanlara bu konuda eğitim verilip ,destek olunmalıdır. Bu planın amacı şehirleşmenin yerine kırsalda o özenilen hayata insanların rahatlıkla adım atmasını sağlamak ve ülkenin tarım ve hayvancılıkla uğraşanların oranını yükseltmektir.
TARIM VE HAYVANCILIK
1. Bakanlığın tarım arazilerinde keşif için mühendisler gönderilip üretimle ilgili haritalanma yapılmalı. Örneğin belirlenen bir tarım arazisinde patates ekiminin verimli olduğu anlaşıldıktan sonra o pafta da sadece patates ekilmelidir.
2. Yukarıdaki madde tüm Türkiye ye uyarlanmalıdır . Tarım haritasına bakıldığında nerede ne ekildiği ve tahmini ürün miktarı hesaplanmalı ve geçen senelerden ders alınarak verimi artırmaya yönelik adımlar atılmalıdır.
3. Ürün ekilirken kaç paradan satılacağı konusunda anlaşılmaldır.
4. Üretici , satıcı aramakla uğraşmamalı ürün tarladan kamyona belediye araçları tarafından yüklenmeli , yani aracı kurum belediye olmalıdır.
5. Belediye bu tür işler için bir birim kullanmalı . devletin ve belediyenin ve halkın yararına olacak şekilde fiyatlandırma yapılmalıdır. Bu şekilde fahiş fiyatların önüne geçilip halkın ucuz ürün tüketmesi sağlanır. Örneğin tarlada satılan bir kilo domates 50 kuruş iken pazarda maksimum 1 tl ye satılacak şekilde düzenleme yapılmalıdır.
6. Belediye aracı kuruluş olduğundan pazarlar ,hallere mal dağıtımını kendi yapmalıdır.
7. Denetim belediye ve bakanlık tarafından ayrı ayrı yapılmalıdır
8. Pazarda fiyatlar girişte asılmalı ve pazarcıların kendi inisiyatifine bırakılmadan halkın görebileceği şekilde afişe edilmelidir.
9. Tarlalarda çalışmak isteyen vatandaşlarda bizzat belediyeye başvurup oradan yönlendirmeyle iletişimde olunan tarla sahiplerine yönlendirilmelidir .
10. Tarla ve hayvancılık eğitimi verilmelidir.
11. Meslek liselerine bu bölümler açılmalı sadece kağıt üstünde değil uygulamalı olarak eğitim verilmelidir ve teşvik amacı ile bu okulu bitiren öğrencilere kullanılmayan fakat verimli olan arazileri işletme hakkı verilmelidir.
12. Hayvancılıkla ilgili olarak her üç köyün ortasına ya da arazinin koşullarına göre süt tesisleri kurulmalıdır. İlk etapta bu tesislerde belediyelerce kurulmalıdır. Bu kurulan süt ve süt ürünleri tesislerinde halkı göç etmelerini engellemek , geri köylerine gelmelerini sağlamak adına o köylerin nüfuslarında olanlar işe alınmalıdır.
13. Belediyenin kontrolü ve bakanlığın denetiminde olan bu tesisler oranın halkına hesap verecek şekilde ve kardan pay alacak şekilde bir yönetim sistemi belirlenmelidir. Bu şekilde yolsuzluğu, haksızlığın önüne rahatça geçilip bu tesislerin daha da büyümesi gelişmesi sağlanabilir.
14. Ulaşımın kolayca sağlanabileceği , trenin rahatça gidebileceği yerlerde daha az tesis kurulmalı. Süt trenleri olmalıdır.