Benim için ne zaman kadın ve cinayet kelimeleri yan yana gelse içimde, kalbimde, derinim de Emine Bulut'un kızının "Anne ne olur ölme!!!", diye haykırışı ve
Emine Bulut'un kesilen gırtlağına ayaküstü yapılan tampon baskısı gözümün önüne geliyor.
Kadın cinayetlerinin bir sürü nedeni var. Eğitimsizlik, yüceltme, psikolojik sıkıntılar ... Bunları uzatabilirim, ben asıl nedenin çekirdek aileden geldiğini savunan güruha giriyorum. Aslında o kadar önemli ki ailedeki anne, baba ve çocuk rolleri, çünkü kim kimden neyi gördüyse onu ileride yaşatacak. Mesela evde şiddete maruz kalan ve sesi çıkmayan bir anneyle büyürseniz o kız, ileride aile olduğunda kocasından dayak yediğinde aynı tepkiyi verirecek, bir erkek çocuğu diğer kardeşlerinden hep hürmetle el üstünde yetiştirilirse ileride kuracağı ailesinde de aynı ilgi ve özeni isteyecektir. Bir baba oğullarına annesine yardım ettiğini, nasıl sevdiğini ve hayatı nasıl göğüslemesini öğretirse o erkek çocuk da ilerideki ailesine aynı şekilde yaklaşacaktır.
Hiç bir saygı yaşa hürmeten yapılmaz, saygı bence kazanılan bir olgudur. Sizi döven/söven bir anne ve babaya saygı duymak zorunda değilsiniz. Hal böyleyken kocaya da duymak zorunda değiliz. Kendi ailemi ben seçmedim ama
(#4136947) yazarın da dediği gibi ileride ki ailemi ben seçebilirim. O yüzden kızlar, kadınlar okumalı o yüzden bir erkeğin zevklerine kurban gidecek hayatlar yaşamak yerine kendi düzenimizi oluşturup hayatımıza hayat arkadaşı dediğimiz adamı özenle seçmeliyiz.
Yaşayabilmek için annelerimizin hayatlarından rol çalmamıza gerek yok, o susuyor diye susmamıza, evlilik böyledir ya da ilişkilere emek böyle verilir diye bir şey asla yok. O adamın gül gibi bir hayatı varsa, sizler de gül gibi kadınsınız, sizi ışıksız, topraksız, susuz günlere tama ettirecek adamlardan nolur uzak durun. Sevgi ve aşk kişileri yüceltir asla kara toprağın altına koymaz. Ne olur yaşamayı ve yaşatmayı seçin. Hepinizin yaralanmış kalplerinde, ruhlarından öpüyorum 🌸