bugün
yenile

    4 nisan 2021 emekli amirallerin montrö bildirisi

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    yine hiçbir manası olmayan gündemlerle vatandaşı oyalayıp karşılıklı olarak milletin birbiri üzerinden gazını alacak suni başarı alanları belirliyorlar. siyaset bir çeşit illüzyon. ve miadı dolalı çok oldu. yemeyin. illa gündem istiyorsanız, bu ülkenin şu an ekonomiden bile daha önemli tek bir gündemi var: özgürlük! sıradan halk bir yıldır esaret altında. orta ve alt tabaka, kendi ülkesinde üçüncü sınıf vatandaş hüviyetinde artık. bunu görmemek için ya kör ya da katıksız ahmak olmak lazım. son olarak; bu ülkede muhalefet bile muhalefet değil aslında. ve hiçbir zaman olmadı. bu bir anlaşmalı kavga. organize işler’deki tabut sahnesi gibi düşünün. biz, cenazeye yardım etmek isterken çarpılanlarız. gorsel *** bu bildiriye gelecek olursak, bir çeşit muhtıradır ve demokrasiyle zerre alakası yoktur. şartsız-şurtsuz, muhtıra veya askeri darbenin her türlüsüne hayır! başımızdaki lor peynirleri, yani akp hükümeti her türlü zorbalığı hak ediyor mu? evet. ancak eğer demokrasi diyorsak, her zaman demeliyiz. nereye kadar? gerçek bir halk devrimine kadar. yoksa amirali, generali vb. umrumda olmaz. ve onların söylemleri. çünkü her zaman dediğim gibi, türk demokrasi tarihine en büyük darbeyi ilk başta türk silahlı kuvvetleri vurmuştur hep. özellikle tc nato'ya girdikten sonra ülkenin burnu bir türlü boktan çıkmamıştır. bildiri metni şöyle; ***alıntı*** "son zamanlarda gerek kanal istanbul, gerekse uluslararası antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında montrö sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır. türk boğazları, dünyanın en önemli suyollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. bu antlaşmaların sonuncusu ve türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan montrö; sadece türk boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, türkiye’ye istanbul, çanakkale, marmara denizi ve boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, lozan barış antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. montrö, karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. montrö, türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. montrö, türkiye’nin ıı. dünya savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. bu ve benzeri nedenlerle, türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan montrö sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz. diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. tsk ve özellikle deniz kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir fetö saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; tsk’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir. bu gerekçelerle, tsk ve deniz kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. aksi halde, türkiye cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir. türk milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, ana ve mavi vatan’ın koruyucusu deniz kuvvetleri komutanlığı personelinin atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, mavi vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr türk denizcilerimizin yanındayız. 04 nisan 2021 deniz şehitlerimizi anarak saygıyla duyururuz." ***alıntı***
    ... diğer entiriler ...