bir baba söz konusu evladı olduğunda en fazla ne yapabilir?
t: 2020 yapımı, suç/dram/hukuk dizisi.
soundtrack
her biri yaklaşık birer saatten toplam 10 bölüm. başrolde walter white olarak bildiğimiz
bryan cranston var. bu adam hafif tempolu işlerde bir başka oynuyor. süreç dahilinde başkalaşan karakterde daha da başka oynuyor. yine döktürmüş..
konusunu spoiler vermeden özetlemek gerekirse:
kendi şehrinde saygın bir yargıç olan abimizin biricik oğlu trafik kazasına karışıyor. çarptığı çocuk olay yerinde hayatını kaybediyor. ölen çocuk şehrin en büyük mafyasının en küçük oğlu.. baba yargıç oğlunu adalete teslim etmenin, onu ölüme yollamak olduğunu anladığı an oğlunu korumak için ne gerekiyorsa yapıyor.
.
az evvel bitirdiğim için hala dizinin etkisindeyim. hem büyük bi' spoiler vermemeye çalışıyorum, hem de layığınca içimdekileri dökmek istiyorum.
her şeyden önce öğretisi yüksek bir deneyimdi benim için. her karakterin yaptığı her şeyi, maruz kaldığı her süreci dikkatle incelemekten inanılmaz zevk aldım. babaların kendi aralarındaki sahneler favorim.
onlar dışında; çocukların kendi aralarındaki sahneler, öğretmen kızın adam'la olan son sahnesi, yargıcın -nasılsa aklını yitirdiği için- şantajcının ihtiyar babasıyla açıkça dertleşmesi, final bölümünde yargıcın odasındaki sahneler, duruşmalar, geri kalan her şey..
a n a n ı a v r a d ı n ı dedirtecek kadar sağlam.. çok iyiydi lan, deli gibi gezesim, çıkıp birkaç kilometre koşasım var. kafayı yiyecek gibiyim. bayıldım bayıldım bayıldım.
içsel unsurlar bir yana, dizinin ele aldığı pek çok kavram var; tanrı, ırkçılık, yargı sistemi, adalet, hapishane, gardiyan, mafya, polis, babalık, aile, güvenlik, yaşama hakkı, çeteler, uyuşturucu, haksızlık, suç üstlenme, vicdan, yalan, iftira, masumiyet, şiddet, gerçek, dostluk, aşk, ihanet, intikam, evlat acısı...
.
"kızı olan herkes ihanet etme hakkına sahiptir." diyen behzat amirim bu diziyi severdi bence. keza;
the godfather,
primal fear ve
john q gibi yapımları sevenlere de hitap ediyor bana kalırsa. çok sağlam iş gerçekten. tekrar tekrar izlemek istediğim bir diziyi ilk defa izlemiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum şu sıra. izlerken hem acayip sabırsızlandım bir an önce neler olacağını görmek için, hem de hiç bitmesin istedim. bir ara wifi gitti, kendi netimden açıp izledim çünkü buna değerdi.
şu alıntıyı buraya bırakmadan duramam; "evladını kaybedince geriye ne kalıyor biliyor musun? korkunç, iç yakan bir acı. karşı konulmaz bir başarısızlık hissi. bir de seni hayrete düşüren bir şey. bir nevi özgürlük gibi bir şey. artık bir şey önemsemiyorsun. hiçbir zaman. işte o zaman her şeye kadir oluyorsun. her şeye..."
.
velhasıl; konusuyla, işleyişiyle, müzikleriyle ve oyunculuklarıyla fevkalade bir yapımdır. -dikkat ederseniz senaryo demedim. çünkü bazı yerlerde biraz zorlama bir "tesadüf" faktörü vardı, o biraz gözüme battı.- ayakları yere sağlam basan, havada olmayan, bir ağırlığı olan "baba" bir dizi izlemek isteyenler hiç düşünmeden izleyebilir.
not:
michael stuhlbarg.. abicim senin içine joaquin phoenix mi kaçtı? o nasıl rol kesmek insafsız!? bryan cranston'ı solladığın olmuş bazı sahnelerde. harbiden ayıp lan.
---
spoiler ---
carlo.. anasına küfür etmekten pişman olmayacağım ender insanlardansın orospu çocuğu. bir gebermedin.
eugene.. ağır geri zekalısın evlat. kara para aklamayı akıl edebiliyorsun ama iki elinle bir silahı doğru düzgün tutamıyorsun. yeni gelin görse "ben bile böyle tutmam." der o silah tutuşun için. aptal velet.
frankie.. sana çok pis kuruldum. bizim semte uğrama, senin için iyi olmaz.
---
spoiler ---
.
2023 editi: 2. sezon geldi :d yakında ona da bir entry girerim inşallah.