bugün
yenile

    doyumsuz olmak

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Korona dönemi harici günümüzün aslında en kötü şeylerinden biri. Ben dahil çoğumuz şükretmeyi bilmiyoruz. Zor durumda olanları elbette kastetmiyorum. Orta halli yaşayanlardan bahsediyorum. Tabi ki daha fazlasını istemek hayatımızın akışını sağlayan bizi ileri taşıyan bir güdü ama bazen abartıyoruz. Durmaksızın ileri gitmek istiyoruz. Elimizde olana bir an olsun bakıp mutlu olmak aklımıza gelmiyor. Bunu yapabilmek için meditasyonlar var. Anı yaşamak an’da mutluluğu bulmak gelecekte ya da geçmişte aramamak adına bir sürü insan bir sürü şey anlatıyor. Ama yetmiyor. Bunu bizim yapmamız gerekiyor. Bir yerde meditasyonu anlatırken spor salonuna gitmek gibi tabiri kullanılmıştı ve çok hoşuma gitmişti. Spor salonuna gideriz hocayı dinleriz hangi alet hangi bölgeye iyi geliyor falan ama eğer sadece dinler biz spor yapmazsak o kas orada çıkmaz. Aynı meditasyon da böyle dinlemek değil yapmak gerekir. Konuma geri dönecek olursam bu doyumsuzluğum beni bazen rahatsız ediyor. Evet aşırı doyumsuz değilim. Her yeni çıkan şeyin alınmasını hele hiç istemem. Telefonum bana yetiyorsa ve hediye yenisi alınmışsa çok üzülürüm mesela. Geçenlerde de bir yerde denk geldiğim genç yakışıklı düzgün giyimli bir beyefendide boyaları dökülmüş ilk çıkan dokunmatik telefonlardan birini gördüm. Adamın mütevazılığını düşündükçe kendime kızdım. Bir süre acaba yenisini alamıyor mu madden, alamıyorsa üzülüyor mu diye düşündüm ve üzüldüm. Belki de geçici kullanıyordur dedim. Belki de o da eski telefonuyla mutludur dedim. Ama yine de gencecik temiz yüzlü o adamın karşısında kendimi doyumsuz biri olarak görmekten alıkoyamadım. Onun yanında benim kendimce eski gördüğüm telefonumu çıkarasım gelmedi. Ona hava atıyor gibi olur diye çok korktum. Onu üzmekten korktum. Kendimi bazen bir şeylerin en güzeline sahip olduğum için suçluyorum sözlük. ‘Bu olmadan da yaşardım’ düşüncesi içimi kemiriyor. Öyle temiz adamlar öyle mütevazı yaşarken benim bu halim şımarıklık gibi geliyor. Her şeyimi ihtiyaç sahiplerine verip ben hiçbir şeysiz kalmayı istiyorum. Kimse benim sahip olduğum bir şeye bakıp üzülmesin. Sırf benim değil hatta, istiyorum ki kimse eksiklik çekmesin. Hatta benim yaşayıp annemin yaşayamadığı her şey için kendimi berbat hissediyorum. Bazen sırf annem eksikli hissetmesin diye kendi mutluluğum olacak şeylerden vazgeçiyorum. Ama elimde değil. Dün gece bunu düşünmekten uyuyamadım sabahı sabah ettim. Belki bu kadarı hastalıklı bir düşüncedir ama elimde değil..
    ... diğer entiriler ...