Evet hiç mümkün müdür ki; insan umum mevcudat içinde ehemmiyetli bir vazifesi, ehemmiyetli bir istidadı olsun da, insanın Rabbi de insana bu kadar muntazam masnuatıyla kendini tanıttırsa, mukabilinde insan iman ile onu tanımazsa..
hem bu kadar rahmetin süslü meyveleriyle kendini sevdirse; mukabilinde insan ibadetle kendini ona sevdirmese..
hem bu kadar bu türlü nimetleriyle muhabbet ve rahmetini ona gösterse; mukabilinde insan şükür ve hamdle ona hürmet etmese; cezasız kalsın, başı boş bırakılsın, o izzet, gayret sahibi Zât-ı Zülcelal bir dâr-ı mücazat hazırlamasın?
Hem hiç mümkün müdür ki: O Rahman-ı Rahîm'in kendini tanıttırmasına mukabil; iman ile tanımakla
ve sevdirmesine mukabil, ibadetle sevmek ve sevdirmekle
ve rahmetine mukabil, şükür ile hürmet etmekle mukabele eden mü'minlere bir dâr-ı mükâfatı, bir saadet-i ebediyeyi vermesin?
Risale-i Nur - Sözler Kitabı - 10.Söz
1
Tüm Risaleyi baştan sona yazacak mısınız sadece merak ettim - babylavinia 21.02.2021 01:04:38 |#4111781
İroniydi. Dikkatimi çekti sürekli risaleden alıntılar yaptığınız için yazdım. Okumak isteyen alır okur zaten siz zahmet etmeyin. - babylavinia 21.02.2021 01:14:23 |#4111793