t: son şampiyon.
ligin 25. haftası itibariyle 24 puanla düşme hattında...
kötü gidişata dur desin diye kompakt futboluyla nam salmış ayk*t kocaman'ı takımın başına getirmişti birkaç hafta önce. mevcut durum şu;
hoca bu süreçte 4'ü lig olmak üzere 5 maça çıktı, ligteki tüm maçları kaybetti, gs ve trabzon'a 3'er puan armağan etti. 4 maçta 7 gol yerken sadece 1 gol atabildi. maç başına isabetli şut ortalamasıysa 3. yani her maç yarım saatte bir kayda değer atak anca yapıyor. hocanın kazandığı tek maçsa -aykut kadar bile bir taktiği olmayan- erol'un 10 kişilik fener'ine karşı :d onda da sağ olsun kupadan eledi bizi, büyük fenerli hsksjkahska
başakşehir'in bir sonraki maçıysa -gs, ts ve bjk'den birer puan koparan- ersun yanal'ın antalya'sına karşı. sonuçtan bağımsız izlemekten keyif alacağım bir maç olacak. iki takıma da başarılar dilemiyorum, tarafımız belli;
link
not: erol ve aykut demişken, messi de olsanız, ronaldo da olsanız; başınızda o makama layık bir teknik direktör yoksa sahada çok bir şey yapamazsınız. pirlo sağ olsun canlı kanlı örnek bu dediğime. fakat alex gibi çok çok özel bir oyuncuysanız ve şansınız yaver giderse o teknik direktöre rağmen şampiyon olabilirsiniz. bizde bu 10-11'de oldu. 20-21'de olur mu? sanmıyorum. fakat olmaması için hiçbir sebep yok. zahavi'yi almış olsaydık mesut faktörüyle her türlü olurdu da şu durumda ne kadar yol alabiliriz çok meçhul. yine de;
"ümit gönlümün ekmeği, umar ha umar umar..."