bir alışkanlık.
değişmeyen bir şey. çocukken babamın eline koluna sarılıp uyurdum. büyüdükçe ve yalnız uyumayı öğrendikçe bu sarılma ihtiyacım hiç geçmedi. duygular yaş almıyor en nihayetinde yaşanmadıkça. ben de bunu yastığa sarılarak doldurdum herhalde. hala da öyle uyurum.