bugün
yenile

    şehit komando er murat akman

    21
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Doğduğunda ailesi tarafından bir çöplüğe atılarak terk edilmiş ve Çocuk Esirgeme Kurumunda büyümüş olan şehit Murat Akman ne kadar istemese de 18 yaşına geldiğinde evi bildiği kurumdan ayrılmak zorunda kalıyor. Ancak kurumdaki öğretmeniyle bağlantısını hiç koparmıyor ve oradaki çocuklara yardımcı olabilmek için elinden geleni yapıyor. Askerlik görevini komando olarak yerine getirirken devletin kendisine bağladığı maaşı çocukların ihtiyaçları için kuruma göndermeye başlıyor. Çıktıkları operasyonlarda hayati tehlikesi olması sebebiyle her operasyon öncesi son mektubu olabileceğini düşündüğü bir mektubunu birlikte büyüdüğü bir arkadaşına ulaştırılmak üzere bir asker arkadaşına emanet ediyor. Murat Akman’ın geri dönmediği bir operasyon sonrası son mektubunu teslim ettiği arkadaşı mektubu verdiği adresteki arkadaşına ulaştırıyor. Mektup arkadaşı tarafından Murat Akman’ın vasiyeti üzerine bir yayın kuruluşuna belirli bir meblağ karşılığı devredililiyor ve şehit askerin vasiyeti üzerine medya kuruluşunun ödediği para Murat’ın büyüdüğü Çocuk Esirgeme Kurumuna bağışlanıyor ve mektup gazetede yayınlanıyor. (bkz: ;)‘Bu yazı bir komando er mektubudur ve siz bu mektubu gazeteden okuyorsanız ölmüşüm demektir. Bir ailem olsaydı bu mektubu onlara yollamak isterdim ama yok… Size koğuştaki ranzamdan yazıyorum. Şuan etrafımda adana, Ağrı, Sivas, Edirne, Diyarbakır, Ankara, Antalya, İzmir, Urfa, Trabzon… Türkiye’nin dört bir yanından birbirini tanımayan ama birbirlerinin canını korumaya yemin etmiş bir sürü asker var. Birazdan operasyona gideceğiz, tek dileğimiz kayıp vermeden geri gelmek… İlerde ölürsem diye bir mektup yazmak çok zor. Aklına getirmek istemez ya insan ölümü, hani her zaman bir umut vardır ya… Askerliğim bittikten sonra yırtıp atacaktım bu mektubu ama şu an okuyorsanız yırtıp atamadım demektir. Zaten pek de kalem tutmaz elim. Silah tutmayı daha iyi bilirim… Sizi korumam için siz öğrettiniz silah tutmayı. Tuhaf olan siz bu mektubu okurken ben neden öldüğümü bile bilmiyor olacağım… Ya bir mayına bastım ya da yediğim birkaç kurşun… Bileniniz var mı ben nasıl öldüm?.. Kışlada her televizyona bakışımda bir birinizi öldürdüğünüzü birbirinizin canını yaktığınızı gördüm.. Müziğin sesini çok açtı diye komşusunu vuranlar. Gücü kadına yetenler. Cebindeki on lirası için adam vuranlar… Kız arkadaşına baktı diye alayını bıçaklayanlar. Bileniniz var mı ben kimi korumak için öldüm?.. Eti az pişti diye garsona çıkışan adam; sen rahat uyu diye kurşunlar başımın üstünden geçerken ben dağda her bulduğumu kesip yedim. Arabasını solladılar diye levyesini kapıp arabadan inen adam, beni bir çöp bidonuna atıp giden anam; söylesene ben kimin için öldüm?.. Yetimhanede ve askerde en güzel şeyin ekmeğin bölmek olduğunu öğrendik biz… Peki size neyi bölmeyi öğrettiler?.. Sizi önce Allah’a sonra birbirinize emanet ediyorum. Ben sizden razı odum Allah da sizden razı olsun.’..
    ... diğer entiriler ...