ben bu filmi çok seviyorum ya. gerçi en çok batma sahnesini seviyorum. hatta o sahneyi sırf daha gerçekçi yaşamak için 100. yıl dönümünde sinemada 3 boyutlu verilen gösterimine gitmiştim.
ayrıca o aptal aşk hikayesini de seviyorum. jack'in de, rose'un da aptalca hayatlarını tehlikeye atışları duygulandırıyor beni, kalbim kabarıyor böyle saf sevgilerine. birlikte eğlenmeleri, birbirlerinin yanlarında kendileri gibi olabilmeleri sonra birbirlerini çaba harcamadan anlayabilmeleri çok hoşuma gidiyor. ama rose'a helal olsun, adamı suya bıraktı da hayatına devam etti. ben bırakamazdım. üff yine duygulandım.
tabii burada asıl alkışı hak eden bize bunları hissettirecek kadar iyi oynayan
leonardo dicaprio ve
kate winslet'e ait. bir de tabii efsane yönetmen
james cameron.
ek olarak gemi hakkında da bi bilgi vereyim. gemiden kurtulanlar, geminin ikiye ayrıldığını söylediklerinde kimse onlara inanmamış. koca gemi nasıl ikiye ayrılır diye, taa ki titanik, atlas okyanusunun dibinde bulunana kadar. enkazı gördükleri zaman görgü tanıklarının doğru söyledikleri anlaşılmış.
bu da titanik'ten kurtulanların birebir anlattıkları. faciayı yaşayanlardan dinlemek daha kötü be.