lisede telefonlar sınıftaki kilitli çekmecede tutuluyordu.
bir cuma günü dersin ortasında pat diye idareciler sınıfa girdi, hiç bi şeye dokunmayın herkes tahtanın önüne geçsin arama yapıcaz dediler. ben orda üç buçuk attım çünkü önceki teneffüs telefonu çekmeceden alıp diğer teneffüs yerine koyarım diye çantama atmıştım. Herkes rahat rahat tahtaya geçerken benim yüzüm sarardı hızlı bi hareketle kolumu çantaya daldırdım telefonu üniformanın kol kısmında koydum. Bi yandan olasılıkları düşünüyorum dersin hocasına gizlice versem mi müdür yardımcısına bahane mi uydursam diye ama sonuçta telefonu iki hafta alamayacağım o yüzden dedim devam et telefonu bulan hoca utansın. Tahtanın önüne geçtik önce hocalara gereksiz espriler şakalar yaptım sonra iki kişinin arkasına geçtim ve telefonu tahtayla duvar arasındaki ince yere fırlattım. Bi rahat nefes aldım derken müdür yardımcısı yanıma geldi “kenara kay da tahtanın arkasına bakayım geçen aramada buraya bile saklamışlardı” dedi. Orda gözümün önüne tutanak geldi bile. Kadın iyice baktı etti artık nasıl fırlattıysam bi şey bulamayıp gitti. Bi yandan çaktırmamaya çalışıyorum öte yandan ben bu telefonu nasıl alıcam diyorum. Neyse dedim uğraşır alırız.
Bu kadar kolay kurtuldum sanmayın çünkü bu sefer de telefonları saymaya başladılar. “Bi tane telefon eksik kimin telefonu yok burda” diye bağırdı hoca. Pratik zekam dondu kaldı yolun sonundan geldim diye düşünürken bi kız dedi ki “hocam benim telefonum yurtta”. Tamam diyip gittiler.
Velhasıl kelam umarım hayattaki tüm şansımı iPhone 6 nın ince olması sebebiyle harcamamışımdır