aşığım sana, doyamıyorum..
yarın 2 tane sınavım var, bana göre en zorları: anayasa, mikroiktisat.
ben ne yaptım? karı görünce yineee dayanamadımmm anamı darladım dışarı çıktık.
ayyyy o kadar güzeldi ki.. bir sürü insan da çıkmış her gördüğüme sarılasım geldi.
insan görmeyi özlemişim ya resmen.
sokaklarda dolandım, annemle parka gittik, sallandık, tahterevalliye bindik..
annem inemeyeceğimizi düşünüp korktu hasgshddhjd
sonra ben bi mallık yaptım. evimizin köşesi bayaaa dik bi yokuş. bizim de tepsi şeklinde plastik bi kayağımız var. annem “kay zaten bu çok kaymıyordu” falan diye beni gazladı. ben sen bin, kendini durdurama, kar sen gel benim kafama, gözüme, ağzıma gir hashsjdjdh harbiden korktum :( en son kaldırım taşlarından arta kalan üç beş taştan havalandım, o ara kendimi kayaktan attım öyle durdum. yoksa harbiden kolum, ayağım kırılırdı ya arabaların altına filan gidiyordum yani :d
neyse tabii bütün bunlar yaşanırken 2 adet gözetleyicimiz vardı. baya baktılar, en son el salladım ben artık hahshdjd içeri girdiler..
sonra annişle bi tur daha attık bi tur daha bi tur dahaa..
bu güzellik karşında bi’ ilahi söyledim sesimden utanmadan:
saaaylınt naayt hooolii nayt
oll is kolm ool is brayt..
kapının önüne geldik ama eve giremedim :( gittim bu sefer de yere yattım.
ya anlatamam o kaddaaar güzeldi ki büyüleyici resmen.
sonra gözetleyecilerimiz camı açtı. bana dediler ki: iyi çıkardın karın tadını haaa
hahshddhdj eyv eyv. sonra biraz sohbet ettik, biz onları aşağı filan çağırdık.
neeeyse en son bitirişiii yine o yokuşun çeyreğinden yuvarlanarak yaptım hagshshsk biraz acıttı ama değer.
baş döndürücü bir geceydi yani benim için anlayacağınız (:
şimdi de gidip cumhurbaşkanının siyasal sorumluluğunu filan çalışacağım ağlayarak. her güzel şeyin bir sonu var. iyi dersler arkadaşlar.