bugün
yenile

    25 yaşında olmak

    13
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Aynanın karşısına geçip, en şefkatli gülümsemenizle gözlerinizin içine bakıp, vurgulayarak 25 yaşındayım demeniz gereken bir yaş. Şimdilik aklım olsaydı şayet, ben böyle yapardım. Gençliğime, güzelliğime ve her şeyden önce canıma; her şeye karşın kıymet vermem gerektiğini anladım geride bıraktığım iki sene içinde ben. 25 yaşımı, hayatımın baharındayken, bu kadar umutsuz ve perişan bir şekilde yaşayarak geçirmiş olduğuma üzülüyorum. Ne kadar mı? Ekşi'den sildiğim iki sene önceki yazıyı olduğu gibi aşağıya bırakacağım, belki benzer sıkıntıları yaşayanlara umut olur çünkü iki sene sonra bu satırları istediğim çoğu şeye sahip birisi olarak yazıyorum çok şükür. 01.03.2019 "yaklaşık iki ay sonra içine gireceğim yaş. şu anda arka planda karahisar kalesi çalıyor, sevgili selva erdener söylüyor. dün gittiğim quarted konserinde melodisini duyduğumdan beri içimde çalıyor adeta. konu bu değil, konu 25 yaşında olmak. entylerin çoğunu okudum. insan çok garip bir organizma. bir yanıyla kötü durumda olana içlenirken, öte yandan benim gibi kötü durumda olan başkaları da var diyerek rahatlayabiliyor. hatta çok daha kötülerini okudukça/gördükçe haline şükredip ferahlatabiliyor kalbini. oysa daha kötü durumda olanlarla halimizi kıyaslamak o an bizi rahatlatsa da dünya hali, yarın biz de aynı durumda bulabiliriz kendimizi. ve bu bir insanın başına gelebilecek çok tehlikeli bir durum aslında. düşünsenize dün acıdığınız insan bugün sizsiniz. yine konudan uzaklaşıyorum, konu 25 yaşında olmak. çeyrek asırdır yaşıyorum demeye bu kadar yaklaşmışken elimde hiçbir şeyim yok gibi hissediyorum. bir dikili ağacım yok diyemem gerçi, üç fidanım var diye umuyorum. en yakın arkadaşım adına doğum gününde temaya bağış yapmıştım. yaklaşık dört beş aydır en yakın arkadaşımla konuşmuyoruz, sanırım yirmi beşime onsuz gireceğim. bu üzücü, bu bir kenara ama konuyu dağıtmayacağım daha fazla. elimde hiçbir şey olmadığını hissediyorum diyordum. işim yok, baroda stajyer avukat olarak gözüküyorum. hatta avukat yanında staja başladı yazıyor staj dosyamda. ama gerçek şu ki başlayamadım hâlâ. iki gün önce bir iş görüşmesi yaptım, şartları gayet iyi görünüyordu. görüşme sonunda bana burada çalışmak istiyor musun sen ne düşünüyorsun diye sordular, karşımda aklımdaki şartları bana sağlayan iki avukat duruyordu. buna rağmen duraladım, çalışmak istiyor muydum? birkaç ay önce açıklanan adli yargı sınavını kaybettim, bu öyle basit bir kayıp olmadı benim için. umarım seneler sonra bunları atandığım adliyeden okurken halime gülebilirim. şu anda kocaman bir kayıp olduğunu hissediyorum. bir sonraki sınav için bir sene var neredeyse ve bu süreçte ne yapacağımı bilemez bir halde kendime hayatı zindan ediyorum. bir süre deli gibi kitap okudum, şimdi de deli gibi dizi izliyorum. dünyadan kopmak hatta bazı geceler ölmek isteyerek yaşıyorum bu yaşa yaklaşırken. insanlarla kendimizi kıyaslamaktan bahsetmiştim değil mi yukarıda? birçok yaşıtım iş ve eş sahibiyken insanın elinde avucunda bu dallarda hiçbir şey olmaması ağır geliyor. artık kendi hayatımın konrolünü elime alıp hayatımı inşa etmem gerektiğini hissedip tüm bunları yapacak gücü bulamıyorum kendimde. küçüklüğümden beri büyümek çok isterdim, okula gideyim, okulu bitireyim, işim olsun, evim olsun, eşim olsun, çocuklarım olsun. gözüm hep gelecekteydi, çok özenirdim yirmili otuzlu yaşlara. sanki insanın dilediğini yapabildiği yaşlar gibi gelirdi. değilmiş. şu anda tek istediğim geçmişe dönmek, çok değil yaza geri dönsek kafi. şu sınava çok daha fazla çalışarak kazanmış olsam yeterli. geleceğime umutla bakamadığım şu günler sanki geçmeyecek gibi hissediyorum çünkü. zamanı ilk defa geleceğe değil, geçmişe endeksleyerek yaşıyorum. yani aslında yaşayamıyorum. önceden okumadı evlendi derlerdi yaşıtlarım için. şimdi okulu bitirdi, iş buldu, nişanlandı, yaza düğünü var diyorlar. sonra bana dönüyor gözler, ee sen? ben tanıştırayım, bahtsız bedevi. can yoldaşımı bir kedi ya da köpek olarak hayal ediyorum. bir insanın bana gözlerinin parlayarak bakabileceğine inancımı yitirdim artık. birkaç aya düşüncelerimi değiştirecek mucizeler olacağını düşünmüyorum, polyannalık 25'e yaklaşırken insanın ruhundan çıkıyor zira. küçükken hep duyduğu ve asla böyle olmayacağım dediğim hayaller gerçekler demecinde gerçekler dalında acı çekerken görüyor kendisini insan bu yaşın başlangıcında." Ne kasar acınası değil mi? Geleceğime bu kadar felaket bir şekilde bakmama rağmen gerçekten iyi toparlamışım, şükürler olsun Allah'ın gücüne gitmemiş de bir tane çarpmamış. Velhasıl, iş ya da eş bu yaşlarda her neyiniz yok diye üzülüyorsanız bilin ki olacak zamanı geldiğinde. Her şey tam vaktinde tekemmül ediyor bu hayatta, şüpheniz olmasın.
    2amin diyorum ve alta entiri bırakıyorum. umarım bir kaç yıla verdiğiniz bu minik güç için teşekkür ediyor olurum sayın yazar :) - fallen angel 03.01.2021 22:45:00 |#4072006
    ... diğer entiriler ...