bloğunda kendini şöyle tanıtan şayirdir (kendine şayir der ve nedenini aşağıdaki yazısında açıklamıştır);
''20Altı Eylül Bin900Seksen7 sabahında, bulutların üzerinde yaşarken, bir arkadaşının, arkasından aşağı iteklemek suretiyle gerçekleştirdiği eşek şakasına kurban giderek, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinin bahçesine düştü sararmış bir yaprak gibi. ‘Doğum’ dediler. Sonra büyümem sandı, büyüdü. Babasının binlerce kere yaptığı ‘adam olmazsın’ telkinine rağmen, kocaman adam oldu. Yetmedi! Hep yenilik düşündü. Hep yeni bir nefes, yeni bir soluk… Hep bunun için mücadele etti. Görüşmeler yaptı, fikirler inceledi, fikirler ortaya attı. 17 Şubat 2012 günü İkinci Yeni ve Garipçiler akımının harmanlanmasından ortaya çıkan Yedinci Yeni akımını ortaya attı. Büyük mücadele etti, etmeye de devam ediyor bu akım için.
Her gece sabahlara kadar uyur. Bir şeyler yazar, insanlar şiir der, sonra da şair. Sonra kafaları bozulur, sen kendini şair mi sanıyorsun der. Orijininde o şayirdir, şiyir yazar. Çünkü bu ülkede Attila İlhan şiir yazmıştır, Nazım Hikmet şiir yazmıştır, Turgut Uyar, Edip Cansever, Orhan Veli şiir yazmıştır. Bu isimlerin yanında şiir yazıyorum demekten utanır. Ve döneminde her 10 insandan 10 tanesinin de şiir yazıyorum demesinden dolayı böyle bir tepki verir. Bunların dışında kalabalığı sevmez ve şairlerin olduğu kaldırım şu dönemde haddinden fazla ve ucuz bir kalabalık içinde, şair kaynıyordur. O da şayir olarak karşı kaldırımdan tek başına gezegeni izler arada önünden bir aşk geçer, parmak atar, dayak yer falan. İşte hepsi bu kadar. Merhaba.''