bugün
yenile

    asosyal itiraf

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    Kalmamıştım tek başıma böyle uzun zamandır. Durdum.. Ne yapacağımı nasıl yapacağımı kime gideceğimi bilmeden öylece durdum. Sanki çıkar yol aramak için veya aradığımı bulmak için kutsal bir yoldu sahil kenarı. Oturdum öylece.. Dalgalara anlattım seni. Bi ara parfümünün kokusu geldi burnuma, önümde yürüyen mutlu olan çifte baktım. Kim bilir dedim içimden kim bilir ne kadar bedel ödemişlerdir böylesine mutlu olabilmek için. Peki ben ödemedim mi diye sordum kendime. Cevap veremedim. Zaten nefret ediyorum sessizlikten.. Kalabalıkları sevmeye başladım. Sanki böyle olunca kimse farketmezmiş gibi. Kayboldum yıllarca sevdiklerimin tenhalığında. Çokça zaman kaybettim. Kalmadı daha çokça bişeyim. Olanı da kaybedeceğim. Mutlak yalnızlıkla başbaşa kalmak istiyorum onbeş milyonluk şehrin en kalabalık caddesinde. Buyursun gelsin. Hoşgelmiş hüzün.. Verdiğim emeklere üzülmüyorum hepsi birer iyi ki benim için..Lakin kazanamamak karşışığında yordu beni. Olsun varsın kaybedeyim.. Ne çıkar bu hayatta güzelce bi samimi kahkahamız yoksa. Yüzüne tebessüm verebildiysem birinin zafer sayarım bunu. Kazandım derim işte o zaman. Kaybettiklerimin kazandıklarımdan fazla olması şaşırtmıyor beni zaten.. Hayat da bu zaten. Her geçen gün eksilmek. Bir kazanıp iki kaybetmek. Sıfıra ulaştığında veya ilk eksinde ölüyorsun zaten. Yaşam dediğin altmış beş senelik bir tiyatro. Ben rolümü sevmedim. Senaryoya can feda.. Neden yazıyorum kaybedişleri bilmiyorum. Kazanmadım hiçbişey de diyemem. Çok şey kazandım. Çıkarcı arkadaşları, dönek kardeşleri, beş para etmez dostları... Daha neler neler.. Gördüm, biliyorum. Rolümü de çok iyi yapıyorum hakkım yenemez. Beni bununla da suçladılar. Rol yaptım diye kötü bi insan oldum mesela. Hergün söylenen onlarca yalanın sahipleri, sahte tebessümün profesyonel oyuncuları ve daha niceleri.. Söylediğim yalanlara bahane arayıp neden yaptığımı,, önemsemeden, bir gram kendileri akıllarına gelmeden parçaladılar beni iğneleyici laflarıyla.. Zoruma gitmezdi içlerinde hayallerimi, umutlarımı, herşeyinmle kendimi bağladığım iki gözümün çiçeği olmasaydı. Ama böyleymiş bu hayat. Kime ne kadar şirin görünebilirsek o kadar şirin görünmeliymişiz. Yoksa sevilmezmişiz. Konu sadece sevilmek değil. İçimizde duran kapkara karanlığı saklayıp başka insanlara güzel bahçeden ibaret olan o saf temiz kalplere umutlar verip siyahımızda talan etmek gerekirmiş. Biliyorsunuz işte. Okuyan denk gelen herkes içerde biyerde en az bir insana ne yalanlar söyleyip kendini ve etrafındaki herkesi kandırdığını biliyor. Vicdanınız en kıymetli hazinenizdir. Yüzleşin. Bu zenginlik sizden alınmadan...
    ... diğer entiriler ...