+Dikkaaaaaaaağğğt!!!
+Bedelli er
zyf. Emredin komutanım.
-İstikamet gööğkyüzüüüğ. Sıççraaaaağ!!!
T: Askerlik vazifesini yerine getirerek sahalara geri dönen bir yazar.
Herkese selamlar. Olağanüstü bir durum olmazsa askerlik anısı anlatmayacağıma söz vermiştim. Oldu.
Herkes tarafından bilinen ve korona virüs tedavisi sırasında hayatını kaybeden bir siyasinin torpillisi olduğu söylenen bedelli er, korona virüs önlemleri kapsamında ziyaretçi girişinin yasak olduğu tugaya sanki 10 sene askerlik yapacakmış gibi ailesini soktu. Ailesi ve eşiyle görüşmek için bir asteğmen, iki astçavuş tarafından nizamiye girişine götürülen asker, üç beş gün sonra da tat ve koku alamadığı gerekçesiyle revire başvurunca Sağlık Bakanlığı ekipleri tarafından teste götürüldü. Sonucu da
pozitif çıktı.
İçinde olduğu takım da bu sebeple askeriyenin içinde karantinaya alındı. Çocukların ne yemin töreni oldu ne serbest günlerde dışarı çıkıp rahat rahat dolaşabildiler ne kantinden bir çay alabildiler bu çocuk yüzünden. Tecrite tıkılıp kaldılar, bizleri pencereden izlediler, sigara alabilmek için bölükteki erlere minnet ettiler, rüşvet verdiler. Neyse ki karantinada oldukları sürede içlerinden bir başkası belirti göstermedi ve sağlık durumları iyiydi.
Bu torpillilerin sadece bir tanesiydi. Buna benzer üç beş kişi daha vardı. Bir tanesinin şahsi aracı kesinlikle yasak olmasına rağmen tugay otoparkında duruyordu, bir tanesi ilk hafta taburda kaldıktan sonra sözde hastaneye götürülüp son haftanın son günlerinde geri getirildi falan filan işte.
Memleketteki her kurum gibi askeriyenin de çivisinin çıkmış olduğunu birebir gözlemledik. Bir kez daha midemiz kalktı çok şükür.
Genel olarak askerlik vazifesine gelince...
Duyduğunuz, size anlatılan her şeyi unutun. Yaşamadan öğrenilecek bir şey değilmiş. Ben kendimi hazırladığımı düşünüyordum ama öyle bir şey yokmuş. Sürekli yaptığın şeylere verebileceğin tek bir tepki var: "Neden?" diye sormak ama "Neden?" diye sormak yasak.
(bkz: antk 41)
En büyüğü 93 doğumlu olan komutanlarımız (1 teğmen, 6 asteğmen, 1 astsubay kıdemli çavuş, 9 astçavuş) beyinlerini nizamiye girişinde bıraktıklarını, bu sayede askerliğe katlanabildiklerini söylüyorlar.
Neyse işte, bedelli medelli vatan borcu ödendi.
Arz ederim.