bugün
yenile

    erkekler ağlamaz

    10
    +
    -entiri.verilen_downvote
    acemi birliğinde allahın her günü yürüyüş eğitimi veriyorlardı. eğitim çavuşu ayaklarımızı asfalta sağlam vurmamız ve her adımda botlardan rap rap diye ses çıkması için nefes aldırmıyordu. yemin törenine az bir zaman vardı. yine rutin bir prova sabahı sağ bacağımı var gücümle tam bastığım sırada yere yığıldım. belime inanılmaz, dayanılmaz bir ağrı girmişti. devrelerim etrafıma toplanmış, neler olup bittiğini öğrenmeye çalışıyordu. el birliğiyle bir taraflarımı tutup beni doğrultmaya kalkıştılar. sancı kısa sürede bütün vücuduma yayılmış, kaskatı kesilmiştim. billahi oracıkta öleceğimi sandım. kulaklarım dört bir yandan gelen ne oldu, neyin var, söylesene, iyi misin soruları nedeniyle uğulduyor, hangi birine cevap versem diye düşünürken aklım karışıyor, iyice soluksuz kalıyordum. hüngür hüngür ağladığımı fark ettim. ama ne ağlama. oyuncağı elinden zorla alınmış bir sabi bile yanımda olgun, babacan dururdu. tüm askerler şoke olmuş halde hayret ve acıma dolu gözlerle bana bakıyordu. onların bu vaziyetini görünce sızlanmalarım ve zırlamalarım arttı. daha yüksek bir sesle göz yaşı dökmeye başladım. fıtığım azmıştı. revirde ağrı kesici bir iğne yapıp yatağıma yatırdılar. bölük komutanı akşama doğru birkaç çavuşla birlikte halimi hatrımı sormak üzere koğuşa uğradı. gerek ondan hiç beklenmeyecek bir incelik gösterdiğinden, gerek zaten alt üst olmuş psikolojim yüzünden yine duygulandım, gözlerim doldu. -geçmiş olsun oğlum. +sağolun komühühühü. -tamam yeter. geçti bak, iyisin artık. +aağğğhhh -şunu susturun! adım tez vakitte ağlak adama çıkmıştı. acemisi ustası herkes birbirine parmakla beni işaret ediyordu. hemen her ortamda " ağlayan bu muymuş he, vay utanmaz rezil, ben olsam insan içine çıkamam valla" gibi fısıldaşmalara denk düşüyor, dişimi sıkıp duymazdan görmezden geliyordum. hayat garip, insanoğlu meğer her şeye alışıyormuş.
    ... diğer entiriler ...