bugün
yenile

    bir daha aşık olamayacağını sanmak

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    şu yürek denen şeyin ben öyle her gördüğüne tutulduğunu zannetmiyorum. aşk dediğin şey, soğuk bir gecede altına girdiğin battaniye sıcaklığı değil, göğüs kafesi yangını, durmak bilmeyen bir kalp çarpıntısı. demem o ki, yüreğin de bir yüreği var gibi sanki. ve bence bu yuzden istisnai durumlar hariç, çok sevilen birisinin yerine bir başkasını koymak o kadar da kolay olmuyor. bir başkasını unutmak için, bir başkasına alışmaya çalışmak isteyen mantığın ile yüreğin arasında bir savaş başlıyor ve yürek, kendisini onu unutmaya zorlayan mantığına inat daha çok alışıyor aslında unutmak zorunda olduğu kişiye. hem zaten her şeyine vakıf olduğun, iyi ya da kötü tüm yönlerini bildiğin birini kabullendikten sonra çorap söküğü gibi geliyor her şey. normalde osuruk sesine verdiğin sert tepki, mizahi bir kahkahaya dönüşebiliyor bazı. sarımsak kokusu bile bazen ortak payda olabiliyor. tüm bunları göz ardı edip, teninde aşk barındıran biri olsa bile bir başkasına alışmaya çalışmak, ona bir önceki gibi aşkla sarılmak, ne biliyim. çok kolay değil bana göre. her hissettiğimin adına aşk diyebilseydim, ilk görüşte aşık olduğumu zannettiğim kadınlardan ilk günde vazgeçmezdim sanırım. insan birkaç kere aşık olduğunu hissettiğinde ve o kişiyi bir şekilde kaybettiğinde ( ki bana kalırsa bu sayı 2 ya da 3'tür.. ) onun korunu soğutmadan diğerine üfleyemiyor. mangalda kül bırakmicaksın sanki. bırakmicaksın ki, taze olsun diye düşünürken aynı anda birden fazla bedeni yakmicaksın sonrasında. hakikaten kötü bişey aslında. yani, birisine alışmak çok kolay da, unutmak zor. işte tam da demek istediğim bu aslında. insan bir ya da birkaç kez ağzına layık aşk yaşayınca değişiyor. yani bir müddet sonra alışmak zor, ama unutmak kolay oluyor. bir öncekine hafızadan silmeye silgi yetiştiremezken, ondan sonra geleni yolcu ettiğinde ''bembeyaz bir sayfa'' diye başlıyorsun cümleye. kısacası, aşk öyle çok sık tekrarlanabilen bişey değil bana göre. bir daha tekrarlanabilmesi için, aradan çok uzun hatıraların geçmesi gerekiyor. aradan yıllar geçmiş ama hatıralar geçmemiş mesela. bir şarkı dinlersin bazen, adı önemli değildir; ama o şarkı bir zamanların ''bizim şarkımız'' ıdır.. yolda yürürsün markası önemsiz parfüm kokusu burnun direğini sızlatır. mantığın unutmuş ya da unutmaya odaklanmıştır belki ama yüreğin hatırlar. zira bir zamanlar içine sirayet etmiştir ve kalıntılarının tekrar filizlenmesi sadece birkaç kez nefes alıp vermeye bakar.
    ... diğer entiriler ...