iş dolayısı ile yaklaşık 8 yıldır televizyondan uzak biri olarak geçen seneye kadar en ufak bir fikrim yoktu. sadece bu sene yunanlar, bu sene fb gs, bu sene şunlar bunlar olacak şeklinde muhabbetleri görebiliyordum. turabi diye dillerden düşmeyen elemanı kısa boylu göbekli hilmicemi badem bıyıklı bir ışık abisi zannediyordum falan. geçen sene sonlarına doğru izleme şansım oldu biraz daha fazla bilgi sahibi oldum.
acun ılıcalı hemen hemen her programında olan merak uyandıran fragmanlar ve gün aşırı izleme şansı olan birilerini destekleme şansınızın olduğu formatlar bularak ekrana kilitliyor insanları. yarışma, rekabet, ayrıca insanlar arasındaki diyaloglar da yağlanıp ballanıyor taraf tutmaya itiliyor insanlar, aman hadise, aman ünlüler aman gönüllüler falan derken kapılıp gidiyor insan, ki saçma sapan entrikalı dizilere bağlanmaktansa bence bu olay daha iyi. hayallerini gerçekleştirmek isteyen bazı insanlara fırsat oluyor, tanınıyorlar falan.
lakin formatlarında ister istemez her zaman manipüle, hile olduğunu düşünüyorum. geçen sene izlediğim kadarı ile, bir hafta gönüllüler bir hafta ünlüler bir şeklinde gitti uzun bir süre keza diğer programlarında da olduğunu düşünüyorum aynı şeyin. o yüzden vakit geçirmek için başka alternatif olmadığı zaman boş izlemek için uygun yapımlar, lakin fanlık derecesinde kendimi kaptıracağım yapımlar değil, hayırlısı olsun söyleyeceklerim bu kadar.
yaptığı en güzel iş dört büyükler salon turnuvası idi, survivor ve diğerleri yukarıda belirttiğim durumlardan dolayı hayranlığımı kazanamıyor, vesselam.