bugün
yenile

    asosyal itiraf

    1
    +
    -entiri.verilen_downvote
    --- spoiler --- Boktan entry uyarısı --- spoiler --- Bu sabah bir miktar buruk kalktım yataktan. Erkenden. Saat 9'a geliyor, annem babamı işe uğurluyordu. Havada tatlı bir kahvaltı sofrası kokusu vardı. Oocakta tıkırdayan çaydanlığın sesi... Ulan, dedim, acaba Gregor Samsa olarak mı uyandım bu sabah? O bunaltıcı düşler... Böcek olup olmadığıma bakmak için, elimi kafama götürdüm. Bir anten, bir şeysi olurdu herhalde. (Bir miktar sevinirdim sanki buna.) (Buraya kadar okuduysanız, başlayabilirim.) Oturdum ve düşündüm öylece. Gün geçtikçe kendimi çok daha güçlü hissetmeme rağmen, geleceğe dair umudumun kalmadığını fark ettim. Yoruldum sanki. Takatim kalmadı. Yukarı çıkmaya çalışıp, pervanesi yetmeyen uçaklar gibi geri geri düşüyorum. Biraz soluklanmaya ihtiyacım var. O yüzden asker olacağım. Bir aksilik çıkmazsa en az, bir yıl oralarda olacağım. En kısa zamanda... Sandığınızdan daha fazla küçüklüğümü anlattım burada. Bazılarının hoşuna gitmedi ama, evet, sandığınızdan çok daha fazla kendimden bahsettim.(Kafa açtığımı düşünenlerinizden özür diliyorum.) Eskiden sadece sevgiye ve dinlenilmeye ihtiyacım olduğunu düşündüğümden anlatırdım kendimi. Artık, benzer şeyleri yaşayanlara belki bir faydam dokunur diye anlatıyorum. O yüzden seçtim mesleğimi de. Bu şekilde bir çok insana dokundum. Bir çoğunun hayatı değişti. Ben kaldım. Artık eminim, benimle ilgili bir şeylerin anlatmakla değişeceğine zerre umudum kalmadı. Hatıralar somut olsa, yakacağım ilk şey çocukluğum olurdu. Öyle felaket. öyle boktandı ki. İçimde irin birikmiş sanki. Çökelmiş kalmış mideme. Çıkartamıyorum. Anlatamadığım bir sürü şey var içimde. Bir keresinde bunu söylediğim bir dostum, "Siktiler mi seni küçükken ne bu tavırların?" diye sormuştu bana. O günden sonra dostluğa olan inancımı da kaybettim. Yeni yeni tekrar tutuyorum birilerinin ellerini. Var olsunlar. Çok gülerim ben. Espriler falan havada uçuşur, ama üzülüyorum aslında. Sanki ağlamamak için gülüyor gibiyim. Bazen de çok üzülüyorum sözlük. O kadar üzülüyorum ki, kafam kocaman oluyor. Kendime bu dünyada bir yer bulamıyorum. Unutmam gereken bir kaç kişiyi kalbimden atamıyorum mesela. Aptal gibi iyi olup olmadıklarını, acaba kalplerini kırdığım için mi gittiklerini ya da bana kızdıklarını sorguluyorum. Takıntılı insanlar gibi... Halbuki insan sevse öyle çekip gidemez. Ya da dost dediğin, dinler. Değil mi? Öyle değilmiş ama. Çok mutlu olsunlar da, gerisi önemli değil. Her ne kadar büyük büyük hayallerden bahsetsem ve bunları yapacak gücü de ruhumda hissetsem de, umudum yok. Bazen kendimi gazlayacağımı düşündüğüm şeyler söylüyorum insanlara. Böbürlendiğimi sanıyorlar. Halbuki içimden sürekli "Ne gerek var ki?" diyorum. Yine aynı şeyler olacak. Tam mutluluğu yakalamışken birileri ölecek. Ya da ben birilerini kalbimde öldürmek zorunda kalacak, beceremeyeceğim. Yaşadığım, hedeflediğim şeyler için koşacak; ya son anda kaybedeceğim, ya da koşarken o kadar çok yorulacağım ki, elde etmemin bir espirisi kalmayacak. Hayat zor. Cidden zor. Bu amına koyduğumun hayatı sürekli çektiriyor. Sadece bana da değil, herkese. Mesele de bu değil aslında. Dediğim gibi... İnsan anlaşılmak istiyor. Bense sürekli doluyorum. Bu kadar uzun süre taşmadan nasıl dolabildiğimi de hayretler içinde izliyorum. Eskiden... Eskiden tek sorunumun sevgisizlik olduğunu düşünürdüm. Sevginin iyileştirebilen bir şey olduğunu bırakın, varlığını bile sorguluyorum artık. Sıkıldım ben. Cidden. Hiç olmamak, eğer olursa çocuklarıma iyi bir örnek olmak için çabalıyorum. Yoksa çoktan siktir olup gitmiştim. Tüm gün bunları unutmak için gün boyu eğlenmeye çalışmıştım oysa. Akacak kanın damarda durmadığı gibi, yazılacak yazı da kalemde kalmıyor sanırım. Bir miktar uzun tuttum. Vaktinizi aldım sanırım. Gerçek bir itiraf oldu mu bilmem ama, yazdım bir şeyler. Belki de silerim. Emin değilim. Tek bir isteğim var bazılarınızdan. Ne bir like atın buraya, ne de bir yorum. Aramayın da bunun için. Kendimi acıyan gözler önünde hissedince çıldıracak gibi oluyorum. Aciz değilim çünkü. Sadece yoruldum. Edit: İmla
    ... diğer entiriler ...