bugün
yenile

    ölüm haberi almak

    9
    +
    -entiri.verilen_downvote
    sanırım 13 yaşındaydım. babaannem bu hayatta bugüne kadar en çok sevdiğim kişidir. ilk göz ağrısı olmasam da ilk göz ağrısı gibi bakardı bana. onun adeta kopyasıyım. o zamanlar oks sınavına hazırlanıyordum. bir gece babama bir telefon geldi. kalktı gitti. ne olduğunu sorduğumda ise “babaannen düşmüş, hastaneye kaldırmışlar, oraya gidiyorum” dedi. ertesi gün eve geldiğinde babaannemin nasıl olduğunu sormuştum. düşündükten sonra dedi ki; “ayağı kırılmış, iyi.” rahatlamıştım. kötü bir şey evet ama daha kötü olmasındansa razı gelmiştim. gel zaman git zaman derken babam ve annem yaklaşık 10-12 gün sürekli babaannemlere gidiyordu. bir de teyzem gelmişti ta istanbullardan. şaşırmıştım yani. yine de bir şey dememiştim. ev telefonu aktif kullanılıyordu o zamanlar. her gün babaannem ile konuşmak için onları arıyordum. bir gün halam, bir gün bir amcam, diğer gün bir amcam telefona çıkıp iyi olduğunu ama telefon babaannemin yattığı yere yetişemediği için telefona gelemediğini söylüyordu. sülalede herkes de bilir benim babaanneme olan düşkünlüğümü. onunla büyüdüm ben. inekleri vardı, çocuğuna bakar gibi bakardı onlara. bende hep yanında olurdum. o inekleri babam ve annem almıştı, baksın da yararlansın, sütünü satıp kendisine harçlık yapsın diye. seviyordu işini de. hani keçiye “çikiletaaaa” diye seslenen teyze vardı ya aynı onun gibiydiler. babaannem çikileta yerine “nazlııı, nazooo” derdi sadece, neyse konumuz bu değildi. bir gün yine babaannemle konuşma ümidiyle aradım evini ve teyzem çıktı telefona. babaannemi verir misin teyze dedim, babaannen öldü dedi. dümdüz. bu kadar. iki kelime. bir soru, iki kelime. ölümün ne demek olduğunu ben yalnız başıma evimizde sınava hazırlanırken öğrendim. sonra ne ders kaldı ne başka şey. babaannem ölmüş ve benden gizlemişler. düşmüş evet, beyin kanaması geçirmiş de ondan düşmüş. şu an yazarken de ağlıyorum, hala evde adı geçtiğinde de ağlıyorum. böyle. bu kadarmış. 13 sene geçti, 14’e yaklaştı. ben bugün hala mezarlığa gidemem. ölümün ne olduğunu ben tek başıma iki kelime ile öğrendim.
    ... diğer entiriler ...