uçurtma uçurmak.
hiç fırsatım olmadı. geçen sene şehirde uçurtma günü düzenleneceğini duymuştum. bir hevesle gidip hemen uçurtma almak gökyüzünde bir kaç saniye de olsa sallandırmak istemiştim. olmadı.
çocukluğunda da mı uçurmadın derseniz evet uçurmadım. maddi durumumuz mükemmel olmasa da alabiliyorduk. yani. aklım eriyordu o zamanlar para pul meselelerine. neden almadılar bilmiyorum.
arada aklıma geliyor. şimdi elime uçurtma alıp çıksam
el alem ne der sonra diyorum onlar kim sadece uçurmak istiyorum.
(bkz: sözlük yazarlarının hayalleri)