son haftalardaki sıçrayışıyla yakinen tanıdığım bir insana 90 bin lira kar ettirmiştir.. bu gidişle yılbaşına kadar daha da ettirir.
"düzen" bu. zengin; ülke iyiyken iş yaparak, kötüyken de bunun gibi fırsatlara konarak servetine servet katıyor. olan banka hesabında yüklü miktarda parası olmayan sana bana oluyor. demiyorum ki kimse kar etmesin. sadece düzenin bu kadar tersten işlemesi kanıma dokunuyor.
asgari ücretle çalışan bir insanın makul sayılabilecek bir sürede 90 bin lira biriktirmesi imkansız bir olayken, sırf banka hesabındaki bir yığın lirayı altına çevirip birkaç hafta bekletti diye 90 bin lira kar eden birilerinin olduğu bilmek içime sinmiyor. kar edene değil hıncım, şu mide bulandırıcı garabet mekanizmaya.
para denen lanet gerekliliğin elde edilişi kimileri için çok zahmetli olmasına rağmen minimumken, kimileri için de neredeyse hiçbir şey yapmadan maksimum seviyede. cefa-sefa dengesizliği..
velhasıl;
"yürü be ey ehli katır,
endamını sikeyim.
ben böyle kendi halimde yaşarken,
bana zulmeden devrin padişahını sikeyim.
erkeğim ben erkek!
gayrı zordur bana cefa etmek.
uğradımsa vartona ey kahpe felek,
al atını tımarını sikeyim.."
diyen neyzen sapına kadar haklıdır. zira bu devrin padişahı da, dini-imanı da, halifesi de para.
"geceyi aç geçirip de kılıcına davranmayanın aklından şüphe ederim." -
(bkz: ebu zerr)
.
sahi,
biz niye yaşıyoruz?