Bir kültürel aktarım birimidir diğer bir deyişle sosyolojik gendir. Yunanca “mimeme” sözcüğünden köken alır. Dawkins’e göre geniş anlamda taklit olarak adlandırılabilecek bir süreçle beyinden beyne sıçrayarak kendilerini meme havuzunda çoğaltırlar. Memler çevre ile etkileşerek kendilerini adapte edebilir ve bu şekilde fenotipik özelliklerini değiştirebilirler. Örnek olarak fikirler, moda, senfoniler, semboller, alfabe, tanrı kavramı verilebilir.
---
spoiler ---
Tanrı kavramını ele alın. Mem havuzunda nasıl olup da ortaya çıktığını bilmiyoruz. Muhtemelen, birbirinden bağımsız "mutasyonlarla" birçok kez oluştu. Gerçekten de çok eskidir. Peki, kendini nasıl eşliyor? Sözle ve yazıyla büyük müziklerin ve büyük sanat eserlerinin yardımıyla... Neden yaşamkalım değeri bu denli yüksek? Burada "yaşamkalım değerinin" bir gen havuzundaki genin değil, bir mem havuzundaki memin değeri olduğunu hatırlayınız. Bu sorunun gerçek anlamı şu: Tanrı kavramına kültürel çevredeki kararlılık ve sızma gücü veren nedir? Mem havuzunda Tanrı meminin yaşamkalım değeri, büyük psikolojik çekiciliğinden kaynaklanır. Varoluş hakkındaki derin ve tedirgin edici sorulara yüzeysel, ama mantıklı bir yanıt sağlar. Bu dünyadaki haksızlıkların öbür dünyada düzeltilebileceğini öne sürer. "Kucaklayan kolları", kendi yetersizliklerimize karşı yumuşak bir yastık oluşturur; düşsel olması ise, bir doktorun verdiği plasebo gibi, etkisini azaltmaz. Bunlar, Tanrı düşüncesinin, nasıl olup da birbirini izleyen birçok neslin beyninde bu denli kolaylıkla kopyalanabildiğini açıklayacak bazı nedenler. İnsan kültürünün oluşturduğu çevrede yüksek yaşamkalım değeri olan bir mem ya da etkin bir güç biçiminde olsa bile, Tanrı var.
(bkz: The Selfish Gene)
---
spoiler ---