Muhakkak her gittiğimde Ulucami'ye gider 2 rekat namaz kılar manen kendimi ferahlattıktan sonra, yüce Rabb'imin nimetlerinden olan öz hakiki İskender Kebabımı yer üzerine şükrederim. Bunlardan sonra gün içinde yapılan farklı organizasyonların finalinde akşam güneş batmaya yakın Tophane'ye çıkar Osmangazi, Orhangazi türbeleri ve iki türbenin arasında bulunan vatanı için canını feda eden 11 adet İstiklal Savaşı şehidimize Fatiha okur, bu güzel insanlarla cennette kavuşma temennisi ile elimi yüzüme çalarım. Buraya kadar güzel Bursa'da yaşadığım her andan keyif alan ben işin bu noktasından sonra ciddi anlamda sorun yaşıyorum.
Güzel Bursa'yı bir de en geniş açıdan ferah ferah izlemek istediğim için geldiğim Tophane'nin en uç noktasında, o güzel manzaranın tam ortasında TOKİ tarafından yapıldığını düşündüğüm ruhsuz, şekilsiz binaları görünce gün içinde yaşamış olduğum tüm manevi anları silen küfür tamlamalarına başlıyorum.
Öncelikle o ruhsuz manzarayı bilmeyen ve görmeyenler için göstermek isterim.
Buyrun
Be okuduğu okulu s*ktiğimin mühendisi, mimarı, izin veren belediyesi, projeyi çizeni, fikri çıkaranı onu onaylayanı ve o binaların dikilmesinde emeği geçen herkes(konuşma hakkı olmayıp sadece çalışma hakkı olan emekçi kardeşlerimiz abilerimiz ablalarımız hariç)
Ulan hiç mi birimiz demediniz bu güzel manzarayı bok etmeyelim buraya bina dikmeyelim diye, ulan size o tuttuğunuz kalemi üreten fabrikanın içindeki işçilerin içtiği çayların içine atılan şekeri karıştıran çay kaşıkları girsin.
Ulan hadi böyle bir karar aldınız hiçbiriniz demedi mi bari bi bok yiyoruz biraz şu binaları kısa tutalım diye, lan size o yazdığınız kağıdın ana maddesi olan ağaçları doğrayan elektrikleri testerelerin keskin uçları tane tane girsin.
La hadi koca koca binalari da dikme gibi bir hata da yaptınız. Biriniz demedi mi en azından şu binalarda az estetik olsun, ulan size o binaları dikmek için kullandığınız çimento torbalarını taşıyan emekçi insanların öğle saatinde yedikleri yemekleri servis eden aşçının elindeki kepçeyi satan züccaciyenin kalebodurlarını döşeyen ustanın arka cebinde taşıdığı metreler girsin.
Hayır yani neden ben ve benim gibi insanlar sizin yüzünüzden hem seyir zevkinden mahrum kalıp hem de bir dünya günaha giriyor yani. Abicim az vizyon ya fazla bişey değil, bilinçli halk emin olun sadece bunu istiyor.