Üniv ikinci sınıftayım, hangi derse gittiğimi bilmeden okula gittiğim için kitabı olan birini arıyorum. O sırada yanında durduğum kız gel diyip kitabını ortaya koydu. O gün öyle mutsuzdu ki hergün parıl parıl parlattığı yüzü ruh gibiydi resmen. Hatta bi gün öncesinde de aşırı bitkindi. Ders boyu onu izledim boş bir deftere gezegenler çiziyordu.
Ertesi gün tedavim olduğu için okula gitmedim. Doktoru beklerken telefonum çaldı. Ses öyle yıkık ki, hala kulaklarimda çınlar. İntihar etmiş evinin banyosunda.
Şimdi ise rengarenk güller hep onu anımsatır bana o gunden günden beri. Keşke dedik o günlerde biraz daha üzerine gidip neşe vermeye çalışsaydık belki böyle olmazdı.. Bir nisan akşamı koca bir bilinmezlikle gitti Yonca. Yeri o hep sevdiği güllerin renginde renk renk ışıklarla dolsun inşallah.