insan tam "buldum" dediği anda kaybediyor aslında.
anladığını zannediyorsun,
sen ona dönüşüyorsun ve bu esnada onun da sana dönüştüğünü düşünüyorsun.
aslında biliyorsun içten içe henüz erken olduğunu
ama yine de durmak ve durdurmak istemiyorsun.
"kaç kere denk gelebilir ki böyle iki kişi birbirine" güveni,
"ya giderse!" endişesi arasında kayboluyorsun.
kaybetmemek için yaptığın her şey, kaybetmeye sebep oluyor.
işin kötüsü, her şeyin kontrolden çıktığını fark ediyorsun
ama istemsizce kontrol edemiyorsun.
"öyle demek istemedim ben" lerle "bu konu buraya nasıl geldi"ler arasında sıkışıp kalıyorsun.
yüreğinin ortasından koparak gelen cümlelerin fırtınaya dönüşmesini izliyorsun çaresizce.
"gitme" demek istiyorsun da fırsatın olmuyor.
"kal" demekse bütün uğraşlarına rağmen artık imkansız.
"acaba o da benim kadar üzülüyor mudur?" diye düşünmekten alamıyorsun da kendini,
ve "ya umursamıyorsa" endişesi sıkıştırıyor yüreğini.
itirafı zor,
ama zoru da başarıyorsun.
keşke bilse...
özlemedim,
çok özledim...
3
Bir şey söyleyeyim mi sayın yazar, hayat çok kısa. Ölen çocuğunun ardından, en son oğluna ne zaman sevdiğini söylediğini hatırlamayan bir babanın gözünde gördüm bunu. Kaybettiği eşinin ardından, kucağında çocuğuyla ağlayamayan annede gördüm. Aşkta gurur olmaz, git ara işte. - patiklipenkuenn 17.07.2020 23:10:33 |#3844659
1
orası o kadar kolay değil. ne yazık ki değil... - kendime kadar 17.07.2020 23:14:05 |#3844676
1
Sen bilirsin. Umarım hayatının bir anında bile; denk geldiğin o sevdiğin adamın/kadının fotoğrafına bakıp, yanında kendini hayal etmezsin. Sevgiler. - patiklipenkuenn 17.07.2020 23:16:33 |#3844684