maalesef değilim. ama çok isterdim olmayı. çok isterdim kadın olmayı. yani şansım tabii ki var hala kadın olmak için ama öyle değil. :) doğuştan yani.
-cinsiyet?
- kadın. doğuştan.
yani bunu isterdim ama kısmet olmamış. erkek olduk. kadın değilim ama kadınları daha şanslı buluyorum. yani hayatları renkli bir kere. erkek nesline göre multifonksiyonel canlılar. bizim gibi dümdüz değiller. erkeğe bir şey sorunca bakarız diyoruz. ne zaman? bakarız yani. allah kerim. kadın öyle değil ki. olayın giriş gelişme sonuç hepsini kafada kuruyor. o yüzden dırdır ediyorlar diyoruz. erkek bir şey bilmiyor ki ne konuşsun. kadın öyle değil. biliyor da konuşuyor. ikinci durum kadınlar çok renkli canlılar. erkeğin giydiği kıyafetler çok standart. bir oynama yapamıyorsun fazla. kadın öyle mi? kadının zaten bakınca fiziksel olarak da aparatı çok. renklendirmeye oynamaya çeşitlendirmeye müsait. memesi var mesela (göğüs değil) çeşit çeşit sütyen, bralet, şeffaf askılı, dantelli, düz, destekli envai çeşidi var daha sadece sütyende. bunun pantolonu, eteği, bluzu, küpesi, takısı falan değiştir değiştir bitmez. daha işin moda kısmına gelmedik bile henüz. çok neşeliyse o gün bir çiçekli penye giyiyor şirin oluyor enerjik oluyor. ruh halini yansıtabiliyor yani. erkekler olarak biz yansıtamıyoruz ki. üzgünüm mavi kot, sevinçliyim mavi kot. kendimizi ifade edemiyoruz fazla. daha bunun bak ayakkabısı var mesela. topuklusu stilettosu vb. gerçi bu topuk olayını ilk erkekler kullanmış. at binerken iyi oluyormuş. kaptırmışız sonra topuklu ayakkabıyı kadınlara. artık bize nasıl bilenmişlerse ataerkil toplumdan dolayı topuklu onların olmuş. yine de hala ata binen kesim biziz. sfdfsg topukluya gerek yok.
- sen görürsün herif 300 yıl sonra. ağzınıza sıçıcaz ağzınıza. sfdfsf:)
yani bilmiyorum kadın olmayı isterdim bir daha dünyaya gelsem. erkeğin bir olayı yok ki. dümdüz kalas gibi tipleriz. seçici tarafta onlar bakınca. e biz de kendimizi beğendirmek için kas yapan var, kültürünü geliştiren var, komik olmaya çalışan var, dur ben bekleyeyim o gelsin diyen tayfa var. en bahtsız da onlar.
-ben seçilmem seçerim.
nah seçersin. nereye seçiyorsun? doğada gördün mü dişinin nolur beni sev diye erkeğe yalvardığını. hadi hayvanda bazısında var diyelim. insanda yok ki öyle bir şey. tamam hoşlanan kadın var ama bunu dile getiren bi kadın kitlesi var mı türkiye'de. nadir. işte o nadir kitleye oynarsan zor yani. açıkta kalırsın. kadın seçer. yapacak bir şey yok. en bahtsız erkek nesli de en azından türkler için bizim nesil. bundan 300 sene önce 4 kadın alıyorduk. feminizm falan daha avrupa'da bile yok. erkek ne derse o oluyordu. kadının zaten söz hakkı diye bir şey yok daha. e bizim nesil. aşkım iyi misin? aşkım şöyle aşkım böyle en erkeksi görünen erkek bile başbaşa kalınca kadın memnun olsun diye yapmadığımız maymunluk kalmıyor.
hak ediyorlar mı dersen erkeklerin günümüzde bu kadar yumuşamasını ya da kadın erkek eşitliğini. sonuna kadar hakediyorlar. bin yıllardır yapmadığımız zulüm kalmamış kadınlara. biraz da onlar sefasını sürsün. sfsfd
kadın ruhunu anlamak ya da kadın ruhundan anlamak diye bir şey var. kadının ruhu da fiziği gibi karışık. anlıyor muyuz dersen bence anlamıyoruz. anlamamak en iyisi. anlayınca feminen kalırsın çünkü. anlamak için uğraşmak bir yere kadar güzel. sevgili olmayan kız arkadaşlarda dikkat ettiğim bir nokta ittifak müessesi. kadınlar hep bir savaş halinde. en çok hemcinsiyle ama hayata karşı da öyle. onunla ittifak yaparsan iyi. yapmazsan allah belanı versin git gözüme görünme diyor. erkek daha çok adalet gözetirken kadın için bu durum hayır ben haklıyım ya da benim istediğim olacak şeklinde ilerliyor. bunun annelik içgüdüsüyle olduğunu düşünüyorum. kadın erkek ilişkilerinde onunla ittifak yapmak onu koruyup kollamak demek çünkü. iyi bir baba korur kollar aileyi. anne için çocuğundan önemli bir şey yok malum. çocuğun önemli olması durumu o kadar ileri boyutta ki bazı kadınlar "çocuğuma zarar verir miyim?" diye psikolojik bozukluk bile yaşıyor.
kadınları seviyoruz iyi ki varlar.