Kaza geçireli 3 ay olmuş, düzgün yere basabilmeye başlamışım, tekrar bisiklet alacağım. Hedefe bak. Kamyon yerine tır çarpması lazım sanırım bisikleti bırakmam için. Neyse. Elimde de sigorta şirketinden gelmiş toplu bir para var. Ondan ayrı, 4 - 5 bin tl civarı da bir param var. Toplasam; vergisi, gümrüğü, bisikleti hepsi için 2000 dolar civarı bir meblağ var. Türk parası olarak 8 bin.
Almanya'da şirket. Her şey güzel, mailleştik. Bedenim var, istediğim ekipmanlar falan var. Sipariş geçeceğim, bir kaç hafta içinde tüm malzemelerim elimde olacak. Şöyle minik bir tepki gösterdi babam: "Bundan sonra bisiklete binmek yok! Ben oğlumu asfalttan mı toplayacağım ulan! Tekerine ayrı, gidonuna ayrı, zincirine ayrı sıçarım!" Haklı adam. Daha üç ay önce oğlunu kanlar içinde bir kaldırım taşı üzerinde otururken bulmuş. Ambulansı, itfaiyesi, polisi... (İtfaiye niye geldi acaba? Bisiklet götüme saplandı sandılar herhalde.)
Yavaş yavaş, uyduruk bisikletle, triatlondu boktu püsürdü başladım tekrar. Sadede geliyorum, az önce o almadığım bisikletin ikinci el fiyatına baktım;
+ 25 bin tl. Ortalama bir tanesi.
Bu olaydan 2 sene önce de, 5 bin TL'ye aldırmadığı Honda CBR 250'nin fiyatı şu an 20 Bin TL
Söyleyeceklerim bu kadar.