bugün
yenile

    rüya

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    güzel şeyler karalamışım buraya. son gördüğüm rüyadan söz etmek istiyorum. -unutacağımı sanmıyorum ama- epey bir zaman sonra buraya göz gezdirirsem okuyup keyiflenirim. napim, seviyorum kendimi şımartmayı.. - (bkz: kışlık montun cebine unutmak için para bırakmak) . rüyamda rahmetli dedemi gördüm. hiç görmediğim, babam daha çocukken vefat etmiş olan dedemi. yazlık bir yerde, geniş bir terastayız. salıncağımız bile var. güneşin batma vakitleri. mevsim cıvıl, manzara deniz, rüzgar hafif. soframızdaki bereket başka hiçbir yerde yok. kahvaltılıklarından tut, mevsimlik meyve tabaklarına kadar serin, leziz ve doyurucu bir kısmetimiz var. hiç bilmediğim birkaç misafirimiz gelecekmiş. ben tanımıyorum ama. -galiba bahsi geçenler dedemin askerlik arkadaşları.- dedem o sıra masada büyük bir keyifle ekmekleri kesiyor. dede diyorum, biraz daha ince kessen ya şu ekmekleri? olmaz diyor. ekmeği ince kesmeye gelmez, misafir gelecekse.. neden diyorum. ekmek ne kadar kalın olursa, misafirin yeni ekmek istemesi o kadar kolay olur diyor.. . düşününce hak veriyorum. her ne kadar biz masadan ve misafirin önünden ekmeği eksik etmeyeceksek olsak da, gözümüzden kaçan bazı anlar olabilir. atıyorum misafir totalde yarım ekmek yiyecekse ince dilimle 6 dilim ekmek yiyecekken, kalın dilimle 3 dilim ekmek yiyecektir. dolayısıyla kalın kesim ekmeği ev sahibinden istemeye daha çok yüz bulur. kalın dilimli 2. dilimi istemek başka, ince dilimli d ö r d ü n c ü dilimi istemek başka. (kendimden biliyorum, misafirlikte bir şeyler istemek çoğu zaman ölüm gibi bir şeydir benim için. "annemin öldüğünü teyzemden bir tabak patates -daha- isteyemeyince anladım." diyen bir abi vardı. ona da buradan selam olsun.) velhasıl; meğerse dedem bu ihtimali ortadan kaldırıyormuş kendince. babama bu rüyamdan söz ettim, sevindi ama şaşırmadı. gerçekten de böyle bir huyu varmış. keşke dedemi tanıma fırsatım olsaydı. hep anlatırlar da merak eder dururum; bilek gücü yüksek, adil, haksızlığa karşı felaket celalli, güzel kokulu, her zaman jilet gibi giyinen, mahalledeki çocuklara karpuz kesip dağıtacak kadar ince düşünceli ve yolda gördüğü her ahbabını evine davet edip kaşla göz arası dost meclisi kuracak kadar da vefakar bir adammış. sülaledeki en hayırsız adamın bile onun hakkında güzel konuşmasından anlıyorum bana anlatılanların mübalağa olmadığını. not: kanser.. sen iğrenç bir belasın.
    1bilek gücü yüksek kısmı en gelişmiş skill'i bu arada. rahmetli aslan bacanak'taki metin akpınar misali aynı anda üç kişiyi dövebilme yetisine sahipmiş. abisinin hasımlarını falan madara etmiş kaç defa :d - louis froziel 18.04.2020 00:36:50 |#3774130
    ... diğer entiriler ...