nedense aklıma birden
celal şengör'ün fatih altay'lıyla yaptığı bir programda "futbol aptal işidir" dediği söz geldi. aynı programa konuk olan -kimdi hatırlamıyorum- bir abi "sen tabi gariban çocuğu değilsin" diye alelacele bir şeyler demişti.
ne kadar haklı. celal şengör bir gariban çocuğu olsa, köyde yapacak hiçbir şey yokken arkadaşlarıyla top oynamanın keyfine varsa muhtemelen bu lafı etmezdi. celal şengör günde 12 saat çalışsa, potronundan azar işitip eve gitmiş olsa muhtemelen deşarj olmak için takımını izleyebilirdi. celal şengör hayatın adaletsiz yanlarının en belirgin olduğu bölgelerden birinde doğmuş olsa futbolun o her şeyi unutturan 90 dakikalık kısmına sıkı sıkı sarılmak isterdi.
oysa ki olayları ve olguları kendi dünyadan bakıp peşin hüküm getirmek o kadar kolay ki celal şengör bile olsan "bu bana göre böyle" bile diyemiyorsun, "ben bilirim böyledir" diyorsun.
bunları yazarken şengör'ün imkanlarında zerre gözüm yok ama kendisi gayet eğitimli, ekonomik anlamda çok rahat bir ailede dünyaya gelmiş. şirketinin bütün işlerini kendisine angarya geldiği için karısına devretmiş. ülkedeki birçok üniversitede bulunmayan kitaplar ailesi ve bağlantısı sayesinde kendi kütüphanesinde. e geriye düşünecek pek bir şey de kalmıyor, celal şengör için tabii ki futbol boş bi iş olmalı ama celal şengör'ün bu konudaki fikri herkesi için geçerli değildir.
futbol imkansızlık içindeki milyonların yüzlerini gülümsetebilen onları sıkıntılarından anlık da olsa uzaklaştırabilen bir savunma mekanizmasıdır.
futbol sen ne güzel şeysin.