bugün
yenile

    ölümlü dünya

    10
    +
    -entiri.verilen_downvote
    t: 2018 çıkışlı, yerli aksiyon/komedi filmi. aslında "aksiyon/komedi" demek yerine "parodi esintili absürt suç komedisi" de denilebilir. neyse. birtakım kusurlarına rağmen son birkaç yılda yapılmış en izlenilesi türk komedi filmi diyebilirim. tabi cem yılmaz'ı saymazsak.. uzun vadede kült bir yapım olursa şaşırmam. ali atay'ı ikinci kez yönetmenlik koltuğunda görmek açıkçası ilk başta tereddüt ettirdi.. zira her ne kadar ali atay hastası olsam da, yönettiği ilk film olan limonata'da ortaya koyduğu yönetmenlik performansı beklentimin çok çok altındaydı. ne de olsa her iyi oyuncudan iyi birer yönetmen olamıyor. tıpkı her iyi futbolcudan iyi birer teknik direktör olamadığı gibi.. yine de bu filmdeki yönetmenliğine geçer not verilebilir seviyede bir performans sergilediğini düşünüyorum. çünkü hakkını vermek lazım, teknik anlamda kendini geliştirdiği çok açık. oyuncu kadrosu; ahmet mümtaz taylan'dan doğu demirkol'a kadar geniş bir yelpaze.. kağıt üzerinde her türlü iş yapar gibi dursa da, filmi izleyince ne yazık ki bazı oyuncuların performans anlamında sınıfta kaldığını fark ediyoruz. senaryosu; kıvamında bir harman olmuş. o çok aşina olduğumuz yeşilçam aile filmi edasıyla başlayıp, bize göre marjinal bir olaya adım atıyor. sonrasındaki süreç yine bildiğimiz klasik türk komedi filmi.. çenesi düşük silahlar, absürt çatışmalar, karakter ve olayların doğurduğu mizahı bulgular ve bitmek bilmez kovalamacalar.. müzikleri; başta da poet abimizin yaptığı müzik olmak üzere, hemen hemen her müzik gayet tatmin ediciydi. emsal; - paravan - kasa --- spoiler --- filmin iskelet özeti: olayın ana kahramanları mermer ailesi.. "anadolu tat 1071" adındaki bir esnaf lokantasını paravan olarak kullanıyorlar. ama esasında 1000 yılı aşkın süredir varlığını kuşaktan kuşağa aktararak sürdüren köklü bir örgütün suikastçileri olarak çalışıyorlar. günün birinde örgüte karşı hayatlarına mal olacak bir yanlışa bulaşıyorlar. sonrasında da örgüte yakalanmadan yurt dışına kaçmaya çalışıyorlar. anlayacağınız olaylar olaylar.. naçizane analiz: filmin daha en başında çalan, yeşilçam'dan aşina olduğumuz o malum müzik.. filmle izleyici arasındaki ilk intiba için muazzam bir tercih. kimin fikriyse alnından öpmek lazım. müziği işitince ister istemez samimi bir frekansta buluyorsunuz kendinizi. daha sonraki süreçte karakterlerin aile ve arkadaşlık bağlarına şahit olunca da, aralarındaki samimiyeti en ufak yadırgamıyorsunuz. misalen; filmin başlarında yer alan o elektronik sigara muhabbeti bu dediğime dahil. bağ evi sahnesi.. karakterlerle yüzleştiğimiz ilk sahne. en beklemediğimiz olaylar olmaya başlıyor ve karakterlerin gerçek yüzünü tanımaya başlıyoruz. ki bu sahnenin hemen sonrasında isimlikler üzerine dolmuşta yapılan konuşma az da olsa tebessüm ettiriciydi. yanlış kuryenin vurulduğu sahnede, zafer'in (doğu demirkol'un) pideleri çalması ve aynı sahnede serbest'in (feyyaz çakmak'ın) gaza gelip detone ola ola "imkanı yok abicim, imkanı yok! unutun bu işi, hayal bunlar!" diye bağırması komikti. hemen sonrasındaki; pide poşetini maske olarak kullanma girişimi de absürt olmanın hakkını verdi. kurye operasyonunun ortasındaki kovalamacada, radyoda çalan kendi lokantalarının reklamını dinlemek için operasyona ara vermeleri keza aynı şekilde absürt bir ayrıntıydı. serhan (sarp apak) ve begüm'ün (irem sak'ın) ilişki süreci başka oyuncularla ve senaryo olarak üzerinde daha fazla durularak çok daha iyi olabilirdi. mesela; serhan'ın hamilelik haberini aldığı sahne gereğinden fazla tesirsizdi.. zafer (doğu demirkol) ve serhan'ın (sarp apak'ın) tren raylarındaki yürüyüşünde daha fazla bir duygusal paylaşım bekledim. ne bileyim dertleşmek olur, şakalaşmak olur, maziyi anmak olur.. birlikte araba yarışı yapıp kendi aralarındaki bir değeri yaşatmaları güzeldi de keşke daha fazlasına şahit olsaydık. filmdeki göndermeler çok sağlamdı. ezcümle; - gazanfer'in (ahmet mümtaz taylan'ın) sigara içtiği sahnede, filmin rtük'le alakasız bir sinema filmi olmasına rağmen sigaranın sansürlenmesi.. - zafer'in, (doğu demirkol'un) "bence bir durup, takkemizi önümüze koyup kendimize sormamız lazım; biz nerede yanlış yaptık.?" repliği.. - müfettişle ailecek konuşulduğu sırada serbest'in (feyyaz çakmak'ın) suçluluk psikolojisiyle siyasetçi gibi konuşmaya başlaması ve "bugün amerika’da, avrupa’da, çok yaşlı ağaçların yaşadığı coğrafyalarda.." demesi.. :d - oteldeki çatışma sahnesinde; zafer (doğu demirkol) ve serhan (sarp apak) uzaktan uzağa işaret dili ile anlaşılmaya çalışırken, çıkan sağ-sol yön tartışması.. ve serbest'in (feyyaz çakmak'ın) konuya çok alakasız bir şekilde girip, "sol zaten kendi içinde franksiyonlara bölündüğü için bugün bu halde değil miyiz?" demesi enfesti.. gibi gibi göndermeler görülmeye fazlasıyla değerdi. sorgu sahnesi.. serhan (sarp apak) ve gazanfer'in (ahmet mümtaz taylan'ın) en ufak bir sorgu sahnesinin olmaması bence büyük bir eksiklikti. onun dışında olayların patlak vermesi açısından işlevli bir sahneydi. hele serbest'in (feyyaz çakmak'ın) sorguda birer birer dökülmesi muazzamdı.. "bakın benim parolam sevgidir. ama ben şiddeti de yerine göre bir enstrüman olarak kullanırım." "kusura bakmayın ama böyle köklü örgütün ben anasını sikeyim ya." "sikerim sizin sorgunuzu, morgunuzu. bi' siktirin gidin lan!" hsjashdjahs ama keşke film genelinde küfür kullanımını daha iyi yapsalarmış. zaman zaman bol keseden atmaları pek hoş değildi. ve söylemeden geçemem; o kutu kola olayı kulak tırmalayıcıydı.. gazanfer'in (ahmet mümtaz taylan'ın) müfettiş ve korumasını öldürdüğü sahnede önce müfettişe sonra da korumaya ateş ediyor. ama iki atış arasındaki zamanda koruma ne savunmaya geçiyor, ne de refleksif olarak silaha sarılıyor. öyle boş boş dikiliyor.. daha gerçekçi olunmasını görmeyi arzu ederdim. sahte pasaport için vesikalık fotoğraf çektirdikleri sahne çok hoştu. celalli celalli konuşurken bir anda fotoğraf için mülayim olmak, fotoğraf sonrası yine celallenmeye devam etmek hsjahsjahs + hayatımda bir kadın var! - hangi hayatında? hsjashjah kızın hamile olduğu aile tarafından öğrenildiğinde oktay'ın (alper kul'un) konuya ilkten olması gerektiği gibi girip, sonra geyik muhabbetiyle karışık çeşitli göndermeler yapması tebessüm ettirdi :d "valla baba durum bu. bunlar halvet olmuş. şimdi erkek ceketini alır çıkar da, kız ceremesini çekecek tüm bunların. çocuk babasız, kendi dul.. bu kızcağız nasıl çalışsın, çocuğuna nasıl baksın? bugün bi' market alışverişine gitsen 50 lira tutuyor baba. diyelim 2 yıl emzirdin, tamam. 2 yıl sonra ne olacak? bu çocuk proteini nereden alacak? diyelim mercimekten aldı. mercimek, nohut, bakliyat.. bunların hepsi ithalat kalemi baba. hepsi kamyonla, tırla geliyor. zaten akaryakıt dolar'la. dolar olmuş 4.." hsjahsjah aynı sahnedeki "korunun be kardeşim ya.." mesajı da dikkat çekiciydi.. hee unutmadan; sorgu sahnesindeki eksiklik, vesikalık fotoğraf çekiminde de vardı. sadece 2 kişi kadraj karşısına geçti.. oysa hepsi kadraj karşısına geçse, ya da o işin başka bir şekilde hallolduğu izleyiciye aktarılsa çok daha makbule geçerdi.. ilhami'nin (mehmet özgür'ün) otel danışmanıyla girdiği diyaloglar gayet hoştu. duyulmayacak seviyede kısık sesle konuşan insanlara ben de sinir oluyorum. begüm'ün (irem sakıın) dolmuştaki kardeşlerle olan ilk sahnesinde "ya biz şu an tam olarak nereye gidiyoruz?" sorusuna zafer'in (doğu demirkol'un) gayet masumca ve uzun uzadıya cevap vermeye çalışması tebessüm ettirdi :d aynı sahnedeki serhan (sarp apak) ve begüm'ün (irem sak'ın) oyunculuğuysa berbattı.. ama mesela araçtaki o sahnede; serbest'in, (feyyaz çakmak'ın) serhan'ın (sarp apak'ın) bebeği aldırmak isteyen sevgilisine dediği, "hayatımda boyunca hep öldürdüm. bir kere olsun yaşatma şansım var bak. kurban olayım onu benden alma." sözünü araklaması şahaneydi :d daha sonraki ıtır'ı ikna çalışmaları da aynı şekilde acayipti.. sarp apak'ın oyunculuğu demişken; bu filmde kendisinin yeri gelince işler güçler'deki ahmet kural kadar romantik, yeri gelince de yine işler güçler'deki ananızı sikeyim lan sizin diye isyan eden murat cemcir kadar öfke patlaması yaşaması gerekiyordu. ama gel gelelim ikisi de olmamış.. hatta irem sak'ın oyunculuğunu da kendisiyle beraber aşağıya çekmiş.. (sarp'çım eğer böyle oynayacaksan, reklam filmlerinden dışarı adımını atma. emin ol herkes için çok daha iyi olur.) parolası tekerleme olan sesli şifre isteyen kasayı bir türlü açamadıkları sahne çok iyiydi :d + telefona mı kaydedelim. onu dinletiriz. - lan iyi fikir ha. telefonu ver. + yaktık ya abi telefonları.. hsjashjahs "abi ağzına bir şey alıp desen? artikilasyon öyle derslerde olur. kalem, bakla. ha? dal.." hsjashjah "abicim sen neden kasaya şarkı söylüyorsun?" hsjashajsh oteldeki asansör sahnesi; sarp ve irem olmasaydı çok daha iyi olabilirmiş. yine de doğu ve feyyaz'ın tavırları şahaneydi.. arif'ten pasaportları aldıkları sahnenin sonrasındaki "yere yatın!" ofsaytı çok hoştu. oteldeki çatışma sahnesinde; serbest'in (feyyaz çakmak'ın) hademe kadınla yan yana siper alması ve "ablacım görüyon durumumuzu. biraz git be. ne yapıyorsun burada sen?" diyip kadını iteklemeye çalışması :d oteldeki çatışma sonrası zafer'in (doğu demirkol'un) çatışma hakkında sorulan "n'aptın, sen nasılsın?" sorusuna, gayet doğal ve sanki az önce çatışmada değilmişcesie bir hal hatır kıvamında "iyi n'olsun ya. aynı. şükür.. siz n'aptınız?" cevabını vermesi.. :d hemen sonraki sahnede serbest'in (feyyaz öakmak'ın) elindeki yamulmuş paspasla otelin lobisine gelip, sinirden gülerek ve ara ara hunharca sinirlenerek isyan etmesi muazzamdı shajshajsh + şimdi tabi kimse kusura bakmasın ama ben sizin yapacağınız işi sikeyim. allah sizin teker teker belanızı versin. allah sizin belanızı versin. allah sizin belanız versin.. beni yarım saat orada insan azmanına dövdürttünüz. tekmesinden tokatına, dönen tekmesinden uçan sırtına, ensesiyle bile.. vücudunun her zerresiyle adam beni dövdü. bir kişi demedi ki, 'serbes'çiğim yardıma ihtiyacın var mı?' adam odadaki her şeyi benimle kırdı.. dolabından komidinine, havlularından yastıklarına beni boğdu, boğdu, boğdu.. duvara attı. boğdu, boğdu duvara attı. çığlıklar, yardım çığlıkları.. allah'ın belaları. bir kişi be, bir kişi. ben bu aileden değil miyim ya? ben bu aileden değil miyim ya? bir kişi gelip de 'nabıyon sen burada?' demedi. nerdeyiz biz, aynı otelde değil miyiz? ilhami abi sen söyle. ben başka ilde miyim? hee? başka yerde mi dayak yedim ben? uzaklarda mı yedim de geldim? aynı yerdeyiz be. aynı kattayız be. yazıktır, ayıptır be. - olum iyi misin? bi' dön bakayım ya. + ne dön abi, ne dön? dönsem tanıycan mı beni? adam beni döve döve başka birine çevirdi. bana paspasla adam öldürttünüz.. paspasla adam öldürttünüz bana. - olum iyi misin? + iyiyim abi, sağ ol. (aniden gelen bir ciddiyet ve tok sesle..) hsjashjahs oteldeki çatışma sonrasındaki kovalamaca sahnesi fazla yavan kaçtı. kovalamacanın bize kırmızı dolmuşun zırhlı olduğunu ifşa etmesi bir yana, taraflardan birisinin karşı tarafın tekerleğine ateş etmemesi enteresandı.. araçtan sarkan herhangi birinin vurulmamış olması ve takipteki audi marka araçların küçük bir dolmuşun önüne geçememesi de ayrıca tuhaftı.. sonracığıma; kovalamacada serhan'ın (sarp apak'ın) gereksiz ve vasat alınganlığı aşırı iticiydi.. dolmuşta maaile olmuşken ve kaçış yolunca gitmekteyken, zafer'in (doğu demirkol'un) tuvaletinin gelmesi.. ve evinden başka yerde tuvaletini yapamamasından ötürü rotayı muhtemelen pusu kurulmuş eve çevirmeleri.. apartmandaki sensörlü ışık ve yöneticiyle ilgili olan sahneler oldukça iyiydi. "ocakta yemek kalmış. altını kısayım mı, ne yapayım?" sevil'in (meltem kaptan'ın) çatışmaya giderken sokak ortasında pompa tüfeği tek elle çekmesi de dikkatlerden kaçmadı.. zafer'in (doğu demirkol'un) kırık kapılı tuvaletinde, tuvaletini ıkına ıkına yaparken, evin içinin pubg bekleme alanı gibi olması da ayrıca güldürdü hsjashajsh filmin final kısmıysa hiç tatmin edici değildi. aceleye gelmiş, kafalarda soru işaretleri bırakmış ve nakavt etmemiştir. analizin filme yaraşır olması için de, bu yazı burada bitirilmiştir. the end.. not: devam filmi mutlaka gelmelidir. --- spoiler ---
    1hayatımda bir ilki gerçekleştirdim az önce, iyi ki bkz vermişsin. devam filmi gelmesi gerektiğini düşünenlerdenim. teşekkürler. - kıpçak bey 15.01.2019 07:45:21 |#3748564
    1:d - louis froziel 15.01.2019 16:26:21 |#2862479
    ... diğer entiriler ...