hasekikleoptrahz

seninle buluşana kadar seni hiç görmemiştim. ben altıyol'da sana doğru gelirken sağ elinde telefonun ve youtube'da zeki müren'den elbet bir gün buluşacağız çalıyordu. sol elinde ise en çok sevdiğim meyve vardı. seni hiç görmemiş olmama rağmen enerjini alıp senin hasekikleopatrahz olduğunu anlamış olmam ve senin gözümün içine bakıp gülümsemeni hiç unutmayacağım biriciğim. sonrasında gelişen daha da samimi serüvenimizde bu ilk an gözümün önünden gitmiyor. ben sana nasıl kırılabilir ya da nasıl incinebilirim ki? hangi kitap hangi şarkı hangi sen hangi ben buna sığar ki? bu sözlüğün bana kattığı en güzel şey sensin ve hep böyle kalacak. şansa bakar mısın; yıllar önce facebook'ta gezinirken ve hem iş hem dershane stresinden bunaldığım bir gece buraya üye oluyorum ve küçücük dünyada kocaman evrenlerimizi birleştiriyoruz. sözün özü şu; ben düğünü yemekli istiyorum çünkü bu cümlelerin sonunda bir evlenme teklifi etmediğim kaldı. ah iki gözümün çiçeği! herkes gider, herkesi hayatımdan/aklımdan/zihnimden çıkartırım da sen başkasın. ben seneye bu zamanların planını da yaptım. gelecek planımız da tamam. yeter ki beni havalimanından çıkart. :))