vakti zamanında burada okuduğum şahane bir entry vardı. uzun, akıcı ve lezzetliydi. bir süredir o entryi arıyorum tekrardan okumak için. galiba biraz o entryi okumaya ihtiyacım var. (belki de çoktan silindi gitti?)
içeriğini söyleyeyim de belki hatırlayan olur;
yanlış numara olarak bir adamın ev telefonunu arayan bir kadın vardı. kadın ilk başta durumu adama izah ederek telafi ediyor, ama sonra adamın dediklerinden etkileniyor. sonrasındaysa ardı arkası kesilmeyen uzunca bir diyaloğa başlıyorlardı.
adam; gayet orijinal hazır cevaplı, yaşam enerjisi çekilmiş, monoton ama her şeye rağmen farklı bir çekim gücü olan. kadın; bir nevi define avcısı. hissetmesi, hedeflediği yeri metrelerce kazması için yeterli onun için. adamı çözmeyi o kadar iştahla istiyor ki, akla gelebilecek her tür konudan sorularıyla dört koldan taarruza geçiyor.
gecenin sonunda her şey, ön görüleri kendisinden daha sağlam adamın dediği gibi bitiyordu. ayrı gayrı.. zira onca yıla rağmen kendisini bile tanıyamamış, her şeyden vazgeçmek zorunda kalmış ve yalnızlığa mahkum olmuş bir adamı, bir başkası, bir gecede, birkaç soruyla ne kadar tanıyabilirdi ki?
edit:
rapunzel the brunette sağ olsun, karanlık limana deniz feneri oldu.. -
(#1616602)