bugün
yenile

    nerelisin

    10
    +
    -entiri.verilen_downvote
    yeni tanışan insanların birbirlerine "nerelisin" sorusunu sormasını samimiyetsiz bulduğum için değil kurnazca bulduğum için sevmiyorum. bunu ikili ilişkilerde öğrenilmiş bir kolaycılık olarak görüyorum. kolay kolay insanlara nereli olduklarını sormam hele ki ilk tanışmada neredeyse asla sormam diyebilirim. çünkü bu benim jargonumda ayıp bir şey. sorulduğu zaman da karşımdaki insana karşı enerjim hemencecik düşer. "nerelisin" sorusu insanların yeni tanıştığı insanları kısa sürede tanımadan tanımlayıp kalıplara sokmaya çalışmasının anadolu'lu usullerindendir. birisi bana birden bire "nerelisin" diye soruyorsa aslında muhabbet açmaya çalışmanın yanında bir an önce tanımak ve kısa sürede önceden belirlemiş olduğu kurallarına oturtmak istiyordur. çünkü hakkında hiçbir fikri olmadığı insanı "tehlike" olarak görür insanlar. bilinmeyen şey tehlikelidir. bilmek ise keşke bu dünyada bu kadar ucuza satılan bir şey olmasaydı... aslında sana şunu soruyordur; benim dünyamda hangi kategoriye oturuyorsun? tehlikeli misin? uysal mısın? kurnaz mısın? cimri misin? şımarık mısın? terörist ya da bölücü müsün? kıro ya da yobaz mısın? açık görüşlü ya da muhafazakar mısın? bu aslında şu demek; "benim dünyamda sofistike insan manzaralarına yer yok. renk yelpazesi yok, bireye has renkler yok, gri tonlar yok. belli kalıplar, belirlenmiş kurallar ve kategorilere ayrılmış çekmeceler var. bu dosyalardan birine seni ziplemek için önce memleketini öğrenmem gerek. öyle ki bingöllü olmak ya da i̇zmirli olmak onun dünyasında bir şey ifade ediyor. daha doğrusu hepimizin dünyasında belirli sosyokültürel ortamlar belirli bir şeyler ifade ediyor elbette. ancak bir insan sana önce nerelisin diye soruyorsa onun için o memleketlerin ifade ettiği şeyler sana dair yeterli şeyler. bitti gitti. halbuki insan tanımak böyle bir şey mi? ya da "insan" tanımak böyle başlayabilir mi ki? yavaş yavaş, sindire sindire, keşfede keşfede tanımak gerekmez mi insanların insanları tanıması? i̇nsan tanımak, insana emek vermek/verebilmek hayata dair tatlı lükslerimizden değil miydi? aha! bingo! lüks. aradığım kelime sanırım bu; "lüks!" gerçek manada bir insanı tanımaya emek vermeye artık kimsenin vakti kalmadı. bunlar büyük lüksler. bir insanı adım adım keşfetmenin bir kıta keşfetmek kadar sansasyonel bir uğraş olduğunun farkına varmak hepimiz için külfetli lüksler artık. zaman oku çekiştirip duruyor bizi. bizim bunlara ayıracak vakitlerimiz kalmadı. yetişmemiz gereken çok fazla mesafe var önümüze dizilmiş yollarda, birilerinin bıraktığı taşımamız gereken çok ağır yükler var omuzlarımızda. haliyle insan tanımak, insan keşfetmek de unutulup giden şeyler arasında yerini aldı. i̇nsan tanımaktan vazgeçtiğimizden beridir de insana değer vermek romanlarda hoş bir seda olarak kaldı. "nerelisin?" diye sorduğumuz değersiz insanlar var artık etrafımızda. tanımak değil pozisyon almak istiyoruz bir an önce. kürtsen bütün kürtlere olduğu gibi bir pozisyon almalıyım, aleviysen bütün aleviler gibisin, i̇zmir'liysen bütün izmirliler gibi i̇zmirlisindir. benim için bu kadar yeterli. bu kadar büyük bir aşağılama olmaz heralde. düşün hayatın boyunca kendini bir şekilde dolaylı ya da doğrudan bir çok karmaşık sebeple inşa etmişsin ve öyle veya böyle bu dünya üzerinde bir boşluk kaplıyorsun. belki de biricik olduğundan eminsin kendi dünyadan. karşında muhatap aldığın davar ise "memleket nere" hıyarlığıyla bu macerayı tanımlayabildiğine gerçekten inanıyor. bu kadar değer veriyor ya da. i̇nsan tanımak dediğimiz şey; insana benzeyen et torbalarını bir an önce kategorize edip kaldırıp atmaktan ibaret. "bizim bir antep'li arkadaş var...." bu kadar yani. antep'li arkadaş. bütün antepliler gibi. i̇şte kurnazca gelen şey de bu. sana genel geçer bir sıfat takıp senden kurtulmak istiyor insanlar. tanımak, keşfetmek, öğrenmek, hissetmek... vakit kaybı meselesi bunlar. bu şekilde onlarca insan dolduruyoruz etrafımıza. böyle etrafı dolu insanlara günümüz dünyasında "sosyal insan" deniyor bir de... çok komik tanımlıyoruz bazı şeyleri. i̇nsan biriktirmek hem sanat hem zanaat ister. beceremiyorsanız uğraşmayın derim. buradan çok kötü gözüküyor çünkü. bir insanı alabildiğine değersiz hissettirmenin kolay bir yolu... nerelisin?
    1çok güzel çokk - hissizdikadin 10.04.2018 22:49:14 |#3609151
    0:) - devriksekiz 10.04.2018 22:56:51 |#3609590
    1o kadar haklısın ki. ama oturmuş yadırganmayan bir klişe bu. sanırım bunu (ç) alacağım :) - çılgın att 10.04.2018 23:02:00 |#3610390
    butun yorumlari goster (7)
    ... diğer entiriler ...