bugün
yenile

    sevgili olmak istemeyen erkek

    10
    +
    -entiri.verilen_downvote
    hadi bu konuda biraz hasbihal edelim. konumuz şu; 'sevgili olmak istemeyen erkek' bu konu hakkında binlerce yorum var kafalarımızda ama bence asıl olarak ince bir çizgi var bu konuda; 'bir daha sevgili yapmayacağım' düşüncesinde olan erkek ile; 'herkesle takılayım ama sevgilim olmasın' düşüncesinde olan erkek. ben kendimi ilk klasmanda değerlendiriyorum. sonra durup kendime şu soruyu soruyorum; "ulan sevgililik illa olması gereken bir şey mi?" yani o olmayınca yaşanmıyor mu? 21. yüzyılın ilk çeyreklerindeysek sorumuzun cevabına çevremize bakarak sağlıklı bir cevap bulamıyoruz. aydan aya sevgili değişen ve sevmeyi sevgili yapmaya indirgeyen bir toplumun genciyseniz ne yazık ki yanlış çağın Mecnunusunuz demektir. sizin sevmek anlayışınız ile toplumun sevmek anlayışı arasındaki uçurumda öylece sallanıyorsunuz demektir. kendimi ilk klasmanda değerlendiriyorum demiştim. açıklayım; geçen sene tam bu zamanlar hayatımda bir kadın vardı. ve o ana kadar hayatımda kimseye o toleransı tanımamıştım. hem ilk sevdiğim hem ilk sevgilimdi. o zamanlar kendime bir söz vermiştim; 'oğlum Can, bu ilişkin ilk ve son ilişkin olacak. bundan sonra kimseyi hayatına almayacaksın.' bu konu biraz dallanır ama özetim şudur; "bir daha kimseyle sevgili olmayacağım" düşüncesi. tartışılır ne için kendime böyle biz söz verdiğim, bana kalsın o kısım. lakin kafamı kurcalayan bir şeyler var. aylar yıllar geçti, ayrılık kadere yazılmış; yazıldıysa yaşarız sıkıntı yok. yaşarız ama kendime verdiğim sözler ile baş başa kaldığımda canımı kanatan şeyler ortaya çıktı. bakıyorsun hem çevrende, hem o sözleri verdiğin insanda o sözlerden gram kırıntı kalmamış. hani geldi bahar ayları gevşer gönül yayları muhabbetinde bizim çevremiz contayı fena yakmış durumda. bense öylece tüm bu ikilileşme sürecinde herkese inat tüm benliğim ile tek tabanca takılmanın derdindeyim. ha bakıyorum üstünden 1 sene geçmiş ve verdiğim sözün arkasındayım. ve bunun gururu bambaşka. ama çok kritik bir nokta var; mesela yıllar geçecek ve ben kendime verdiğim sözleri bir bir tutmuşluğumun suskun gururundayken; bu sessiz zafer kimin umurunda olacak ve bu neyi değiştirecek? kendimle olan hesaplaşmalarımı geleceğime mâl etmemeliyim, bozulmuş bir antlaşmayı kendimce sürdürerek hata ediyorum. bir antlaşma var evet ve taraflardan biri bunu bozmuş ama ben hala kendimce bir şeyleri sürdürmenin derdindeyim. neden yapıyorum peki bunu? beni buna zorlayan şey ne? 21. yüzyılın ilk çeyreklerindeyim ve şu an sevgili dediğimiz kavrama ulaşmak çok kolay ve ulaşılabişir bir halde. yanlış anlaşılmasın; isteyen herkesin kolayca sevgili bulabilmesinden bahsediyorum. evet çok kolay ve ben bunu istemiyorum, sebep? yani birileriyle özel şeyler yaşamak ve sevgililik sıfatının arkasına sığınarak legalleşen ger günaha sevgi demek neden isteklerim arasında değil? çünkü edebimle bekliyorum. geçenlerde muhterem louis froziel ile muhabbet ederken bu cümleyi söyledi bana; 'edebinle bekle'. gördüğüm en mükellef iki kelimelik cümlelere diz çöktürten bir ifadedir bu. izahın zirvesidir. benim tüm bu kargaşa sorularından arda kalan ve tüm o sorulara benliğiyle dikilen tek cevabım bu; edebimle bekliyorum. geçenlerde biz yazı yazmıştım buraya. 'yeniden sevmek mümkün' temalı bir yazıydı. evet öyle, yeniden sevmek mümkün. birini sevebilirim, kader bir başkasıyla yolumu kesiştirebilir ve bu tevekküle kendimi bıraktığım zaman 'bir daha sevemem' safsatasının kafamı bulandırmasına izin vermem. o halde bırakın şu cümleler dökülsün zihnimden; nasıl ki insan kendi halinde nefes alabiliyor, nasıl ki insan kendi halinde yürüyebiliyor, nasıl ki insan kendi halinde eğlenebiliyor; o halde ben kendi halimde, kendi bedenimde, bu 1.80'lik yığının içerisinde birisini sevebilirim. öyle bir severim ki ne bu sevişin o sevdiğimle bir alakası olur ne bir başkasının görüşüyle. insan sevgiyi de kendi halinde yaşayabilir. 21. yüzyılın ilk çeyreklerinde hiç görülmeyecek bir erdemdir kendi halinde bir başkasını sevmek. ve öyle bir durumdur ki; seni severim ve bunun seninle hiçbir alakası yoktur. ben kendime verdiğim sözün hala arkasındayım, ve arkasında olmaya devam edeceğim. muhteremin de dediği gibi; edebimle bekleyeceğim. aydan aya sevgili değişip, karakterimi nemli dudaklarla ucuzlatmaktansa, ücra köşelerde günah legalleştirip; ayrılık sonrası içimdeki harabeyi bir başkasına yıkıp geçmektense; hayatımı adayacağım insana utanarak bakmaktansa; ben edebimle beklerim. gününü gün etmek isteyense kendine merhametli bir pezevenk bulsun. zordur 21.yüzyılın ilk çeyreğinde merhametli bir pezevenk bulmak. şöyle iliştireyim..
    2duvar gibi entry girmişsin eline sağlık - cort 20.05.2018 15:20:21 |#3508019
    1beklemek böyle bir şey değil bana göre sayın yazar. - undine 20.05.2018 15:33:32 |#3508091
    ... diğer entiriler ...