eğer esmerse, "güneş yüzünü seyretmiş, sen o yüzden esmersin."
eğer kendini sevmiyorsa, kusur buluyorsa, "senin kusur sandığın her zerrene ben bir mısra bırakıyorum."
eğer seviyorsanız, "seni dünden çok, yarından az seviyorum."
eğer mutsuzsa, "bak bugün sen mutsuzsun diye kuşlar ötmüyor, biraz gülümse, bahçelere bahar gelsin."
eğer yeşil gözleri varsa, "gözlerini gördüğümden beri, karadeniz bile gözüme renksiz geliyor"
eğer babası ile arası kötüyse -ki bunu söylemek yürek ister- "babanın öpmediği her saç telini, tek tek öperim"
eğer kendini birisi yüzünden çirkin hissediyorsa, "sana çirkinsin dediler, güzellere düşman oldum."
eğer sesi güzelse, "senin sesinden su içen kuşlar var"
eğer, eğer, eğer... eğerler uzayıp gider. mühim olan bir kadına güzel bir şey söylebilmek değil, bu güzel şeyi söylediğin zaman bunu kalbinle de tasdik edebilmen, teninde gözün olmadan, sadece mutluyken ki halini görebilmek için, herhangi bir basit fiilli cümle kursan bile yeter. ki bence sarılmak gibi bir şey varken , cümlelere de gerek yok. onlar mükemmel varlıklar. en güzel makyajları mutlulukları. uzattım sözü. vesselam.