Twitter iğrenç bir yer lan. Dün gecenin köründe "Feyza altun kim aq" diye diye yarım saat tarama yaptım. Feminist çıktı amk aksjdkaslljdlkas
Neyse bir şeyler diyeceğim kendisi üzerinden ama konu her yere sapabilir bilmiyorum. :))
Şimdi öncelikle kendisine teşekkürlerimi sunuyorum.
Her şey bir tarafa kendisi kesinlikle ama kesinlikle şuanda samimi fikirlere sahip bir kadındır. Bundan şüphem yok.
5 yıl önceki fikirleriyle kadını yargılamak da komik bir şey oğlum yapmayın. Kendinizin 5 yıl önceki halini bir düşünün. Aynıysanız gerçekten sizin adınıza üzülürüm. Değişim nimettir. Değişimin nasıl ve neye dayanarak olduğu önemlidir!
Onları bir geçin yani.
Kelli felli boru gibi feminist bir ablamızdır kendisi yani.
Ama neden teşekkür ediyorum onu özet geçeyim.
Uzun süredir fikir olarak kafamda döndürdüğüm bir durumu resmen kendisi üzerinde gözlemleme şansına sahip olmuş bulunmaktayım.
Kendisi resmen benim için insan üzerinde yapılmış bir deney ürünü gibi bir şey oldu. :)
Fikir ne idi?
Feminizm ve hatta LGBT gibi fikir/ideoloji/akım/ahlaki anlayış gibi zamazingo akımların 21. yüzyılda global ölçekte pompalanıp insanların "sanki" kendi rızalarıyla kabul ettiğini sandığı yeni ahlaki prensiplerin inşa edilmesi.
Feminizm ve hatta LGBT gibi ahlaki anlayış ve ideolojiler fikirsel anlamda temelde son derece abuk, anlamsız, desteksiz ve sallantıda olmasına rağmen ısrarla kitleler tarafından sahip çıkılmasının asıl sebebinin global ölçekte insanların zihinlerinin manipüle ediliyor olmasıydı.
Bakın tam olarak 5 gün önce feminizm hakkın şu cümleleri kurmuşum:
***
2011 verilerine göre dünya çapında 32 milyar dolar, türkiye'de 2.8 milyar dolar olan "kozmetik sektörü" feminizm gibi bir olgunun rasyonel temellerinin olamayacağının en temel göstergelerinden bir tanesi aslında.
konu bu kadar basit oğlum. bak valla diyom.
feminizmin de öyle kadın cinayetleriyle, tecavüzlerle, kadınlara yapılan haksızlıklarla zulümlerle falan da her hangi bir alakası yoktur.
aklı başında olan derme çatma da olsa her hangi bir ahlaki prensibi olan her vicdanlı insan zaten bunların karşısında durabilir.
bunları savunmak için feminist olmak gerekmez. anti feministler de sokakta gördüğü kadınları tekmeleye tekmeleye gezmiyor zaten.
ama kozmetik sektörünün bu devasa boyutu anti-feminizm ile doğrudan doğruya alakalıdır.
ne alaka amk?
çok alaka işte.
kadınlar makyaj yapıyorlar. kadınlar makyaj yapar, yapabilir, isterse yapsın tabi.
ama sosyokültürel anlamda toplumsal normlar kadını bu şekilde evirip çevirip bir yerlere konumlandırıyorsa ve hatta kadın bu konumlandırmaya kendi rızasıyla alet oluyorsa buradan çıkarılacak ilk farkındalık feminizmin ciddiye dahi alınmayacak kadar abuk bir balon olduğudur.
"küresel çapta pohpohlanıyor, destekleniyor, afişe ediliyor olması ise tamamen hava gazıdır.
çünkü realite tarihte asla böyle değildi. 21. yüzyılın bütün ışıltılı söylemlerine rağmen bugün de realite hala böyle değil!"
***
Makyaj önermesini siktir edin.
Ancak feminizm neden bu kadar ısrarla gündemde tutuluyor oğlum?
Mesela aynı şekilde gündem işgali yapılan bir diğer mesele de LGBT.
Neden oğlum?
işte Feyza Altun benim gözümde günümüzdeki feministlerin yarısından çoğunun özetidir.
Feyza Altun sapına kadar feministtir.
Feminizmi "dur ulan ekmek çıkar buradan" diyerek destekleyecek kadar sığ değildir.
Hatta 3-5 ortama girerim belki diyerek "feminist" olan erkeklerden, dışlanma korkusuyla feminist olan kızcağızlardan, yaptığı her sürtüklüğe, yediğe her naneye feminizm kılıfı takan bilmem ne'lerden çok ama çok daha samimi bir feministtir Feyza Altun.
Feyza Altun; Türkiye ve Dünya'daki feministlerin çok ciddi bir çoğunluğunda olduğu gibi medya ile, moda ile, kitap ile, gazete ile, sinema ile, dizi ile...
kültürel dezenformasyonlar ve manipülasyonlara maruz kalmış ve zaman içerisinde modernizm algısının üstün beceresi ile "feministleştirilmiş" milyonlarca insandan bir tanesidir.
Sadece farkında değil kendisi.
Lütfen gidin ve kendisinin twitter hesabında sabah yazdığı ve 35'e kadar numaralandırdığı twit serisini okuyun.
Kendisi hakkında fikirlerimin çoğu o flood'a oluştu açıkçası. Ama gidin okuyun ne diyim.
Orada bayan değil kadın demeyi öğrendim, homofobik olmamayı öğrendim, şunu öğrendim bunu öğrendim diye yazdığı maddelerin bir kısmı aslında öğrendiği şeyler değildi.
Zaten bildiği ama kabul etmediği şeylerdi belki de...
Ne oldu peki?
Toplum Feyza Altun'u törpüledi.
Toplum Feyza Altun'a kendi değer yargılarını dikte etti.
Toplumsal anlamda "trend" anlayışa kendi rızasıyla evrildiğini/öğrendiğini düşünedursun.
Feyza Altun tam olarak sistem neyi istiyorsa o hale büründü.
Sistemin içerisinde kalmak için sistemin istediği gibi kendisini törpüledi.
Sonucunda da elbette sistemde kalabildi.
Milletin bahsettiği ekmek yeme olayı bu işte.
Tv programları, kitaplar, seminerler, konuşmalar vs...
Bu konunun bir açısı için şuraya:
(#2025125)
Feyza samimi. Feyza doğru bildiği şeyler uğruna iyi şeyler yapmaya çalışıyor. Ekmeği piyangosu oluyor.
Ama doğru bildiklerini sistem ona dayatıyor.
Sadece farkında değil. Görmek istemiyor.
Yüz binlerce feminist gibi, LGBT üyesi gibi ya da başka başka zamazingolar gibi işte.
Oğlum feminizmin ısrarla pohpohlanması, gündemde tutulması hiç mi kafanızı karıştırmıyor.
Yolda yürürken ölen insan sayısı terörden ölen insan sayısından fazla olan ABD terör siyasetini yapınca hepiniz ortadoğu uzmanı kesiliyorsunuz.
Bu niye canınızı sıkmıyor.
Ya da son derece abuk, anlamsız, tutarsız, elle tutulur yanı olmayan, savunulaması bile rasyonel olmayan LGBT için dünya çapında yürütülen bu propagandalar niye sizi işkillendirmiyor?
Bak mesela bu feminizm ve lgbt olayına benzer bir olay olarak pedofili içeriklerin afişe edilmesi de anlatılır yıllardır.
Tıpkı feminizm gibi, lgbt gibi pedofilinin de propagandasının yapılıdığı düşünülür.
Tabi şimdilik o diğerleri kadar açıktan olduğu iddia edilmez.
Ama ilginçtir.
Şu içeriği dün gece 3 defa okudum mesela al buyur
Sinirlerim bozuldu, kanım dondu. Ayrıca bunun yurtdışı örnekleri de verilmiş içerikte. Yıllardır bildiğimiz ama görmezden geldiğimiz örnekler aslında.
En çok neye uyuz oluyorum biliyor musun?
Popüler kültür ben dahil bütün insanları bir yerlere savuruyor.
Herkese her şeyi dayatıyor.
Dünya çapında ortak bir kültürel çarpıtma ve erozyon var.
Herkes birilerinin istediği gibi giyinip, birilerinin istediği gibi kendini şekillendiriyor.
Kimisinin eline bilmem ne sikim zamazingo akımının pankartını veriyor, kiminin eline başka bir sikimsonik anlayışın bayrağını tutturuyor.
Bunlar hiç problem değil. Zira herkes herkese bir şeyler dayatır ya da dayatmak ister.
Buna her zaman karşı gelemeyebilirsin de ayrıca. Buna da eyvallah.
Ancak bunu kabullenmemek zoruma gidiyor.
Seni birileri dizayn ederken, sen kendini toplumsal anlayışlara, ortak ahlaki kabullere göre törpülerken üstüne üstlük bunların kendi fikirlerin olduğunu düşünüyorsun ya orada kopuyo bende kayış.
Sanki kendi gönül rızanla bu fikre, bu ideolojiye bürünmüş gibi yapıyorsunuz ya ben uyuz oluyom.
Neyse aramızda kalsın
Feyza Altun hala hayatın erkekler için çikolata gibi olduğunu ve araya "fıstık"ların girdiğini, kadınlar için tost gibi olduğunu ve araya "kaşarların" girdiğini düşünüyor.
Hala 90 kilo bir kadın tayt giyince "o göte o tayt mı giyilir?" diye içinden geçiriyor.
Hala homofobik hisleri içinden geçiyor...
Haa ona sorarsanız bunları yapmamayı "öğrendiğini" iddia ediyor.
Aslında sisteme girmek için sisteme göre olan fazlalıklarını gizliyor.
Hayat akıp gidiyor..
Kuşlar uçuyor falan işte. salkdjals