bir keresinde gayet nezih ve elit bir ortamda 6 arkadaşlarımızla yemek yiyorduk. gayet şık bir şekilde giyinmiş ilik gibi hanımların yanında kürşat ve ben ceket+düz renk tişört+kot pantolon ile fazla sönük kalmıştık.
berfu isimli hanımefendinin maddi durumu pek bi haşmetli olacağından önüne geçen her fırsatta bu haline atıfta bulunuyordu. elbisesinin fiyatı, kapıda bekleyen arabasının markası, anne babasının maddi geliri ve daha sayamayacağım birçok şey o akşam masadaki 5 kişiye de bıkkınlık getirmişti. bende daha fazla bu duruma dayanamayıp berfuyu hedef almıştım.
+ berfu hanım maşallah bugün pek bi şıksınız.
- pek bi zekisin, yeni mi farkettin?
+ bazen güzelliğinizi anlamaya zeka yetmiyor, tesirinden de kurtulmak lazım. (bu lafımdan sonra oturduğum yerden kalkıp berfuya doğru yanaştım. bu malda elini öpeceğimi zannedip sağ kolunu hafiften bana kaldırdı)
- mersi canım
+yalnız ufak bi tavsiye, size doğru kalkan her şeye böyle el uzatmayın.
bu lafımdan sonra kürşat ağzındaki kırmızı şarabı tüm masaya püskürdü, diğer 3 hanım kikirdemeye başladı. bense iki elimle ceketimin yakasını düzeltip lavaboya doğru allahu ekber nidaları ve mehter marşı eşliğinde demarke pozisyonda usulca yol aldım. berfu ise 1 milyarlık kıyafeti, 500 liraşık makyajı ve yarım açık ağzı ile kalakaldı.
temsili
berfu şok
berfu ceset
berfu mortingen şitrayze