bugün
yenile

    yıldız tilbe

    20
    +
    -entiri.verilen_downvote
    aklıma her geldiğinde içimin kıyılmasına neden olan bir kadın. güzel bir kadın. kocaman yüreği olan, yaşadığı her duyguyu mis gibi yaşayan birisi. seviyorum kendisini. çok seviyorum hem de. üniversite okuduğum yıllarda ev arkadaşım dinlerdi kendisini. o zamanlar şimdiki gibi internet bu denli yaygın değildi. evinde bilgisayarı olan bir bill gates, bir mark zuckerberg vardı. biz ise daha kaset çalardan kaset dinleyip kendimizce takılıyoruz. o değil de ulan ne pis bir ergenlik ve gençlik yaşadık biz 80' nesli olarak. belki çocukluığumuz çok güzeldi, ki belki değil, gerçekten çocukluğumuz çok güzeldi ancak ergenliğimiz ve gençliğimiz ne boktan geçti be arkadaş. ne yaptıysak ne ettiysek olduramadık. boşa koyduk olmadı, doluya koyduk taşmadı. koca bir nesil zebil olduk gittik. bizden öncekiler fıstık gibi hayat kurdu, bizden sonraki nesil canavar gibi teknolojiyi sonuna kadar takip edip daha rahat bir ergenlik-gençlik yaşadı biz ise bok olduk yemin ederim. işte o dönemler ev arkadaşı dinliyor yıldız'ı, biz ise mecburen katlanıyoruz. yanlış hatırlamıyorsam o zamanlardan önce delikanlım çıkmış piyasaya. bir de el adamı. iki şarkı da mıh gibi. hiç sarkmayan ve taviz vermeyen bir tınısı ve sözleri var. "ulan kim" diyorum "bu kadın?" gerçekten kim? öyle bir ses rengi ve sözleri var ki. sesini titreterek öyle bir ruh veriyor ki kendi bestelerine. içim cız ediyor. fazla da görmemişim televizyonda. nasıl göreceksin, amına koyayım yoksunluğun. kral tv izlemek lükse kaçıyor. cep telefonu olanı ise millet kampüste parmakla gösteriyor. bir gün bir süzdüm yıldız'ı, içim kıyıldı. naif, cılız, masum. bu mu dedim lan bu şarkıları söyleyen. bir başladı sevemedim ayrılığı şarkısına. bir sigara yaktım. o zamanlar aşk acısı çektiğimden değil be. biz hüzne vurgun bir milletin son çocuklarıyız işte. bizden sonrası ortada. sokaklara çıkmanız yeterli. az önce ettiğim sözlerin hepsini yuttum. kelimeler birbir gelip zihnime kazınıyor. kazındı da. sonra unuttum gittim yıldız'ı. ta ki bir gün, zihnim beni yanıltmıyorsa, kendisi polislerin kollarında karakola götürülürken kameralara aynen şu cümleleri haykırana kadar; "gömleğinin bir kolunu dar ağacı belledim." yine aynı sancıyı yaşadım kendisini öyle görünce. tekrar unuttum. ta ki ibrahim tatlıses'in kendisi hakkında adil davranmadığı ve bu güzel kadını incitmeye çalıştığı o programa kadar. kendi kendime "olmadı be ibo" dedim. "ahı alınmaz yıldız'ın. bu olmadı." ve ibo'yu vurdukları bu son olayda hemen yıldız geldi aklıma. elinde mikrofon, ibrahim tatlıses'in hakarete varan cümlelerini dinleyişi... severim kendisini. hem de çok. her aklıma geldiğinde de hüzün dolu bir gülüş gelip yerleşir yüzüme. umarım hep güzel kalır. ve hep özel. benim için gerçekten güzel ve özel olan bir insan kendisi. ayrıca; kendisi dişi müslüm baba'dır. açsalar içini, baksalar yüreğine, kocaman bir kalp görürler. koca bir kalpten ibaret bir kadın. bazı geceler kendimi ya müslüm baba ya da kendisini dinlerken buluyorum. daha önce öylesine dinlediğim her hangi bir şarkısını sözlerine dikkat ederek dinlediğimde mest oluyorum. bir insanın hiç mi şarkı sözü ve yorumu sarkmaz arkadaş? sarkmıyor. mesela az önce şöyle bir şarkısına denk geldim, aldım loop'a, saaterdir dönüyor. (bkz: aşk bir kahkaha)
    0fırsatını yakalarsam bu yazını okutucam yıldız ablaya. çok güzel adamsın sen abi :) - oralardan iyi yazar 19.10.2015 00:10:04 |#2663561
    0okutmazsan adam değilsin :) - madridli bela 19.10.2015 00:12:02 |#3357585
    0her şey onun ruh haline bağlı. belki oturur anlat der kimdir bu yazıyı yazan, belki ya bi siktir git der çıkar sahnesine :d - oralardan iyi yazar 19.10.2015 00:15:42 |#2663570
    butun yorumlari goster (5)
    ... diğer entiriler ...