Genetik olarak değil, dil ve kültür olarak bakılmalıdır. Benzer dil yapısına ve kültüre sahip olan bütün toplulukları da tanımlar. Kültür ve dil canlı öğelerdir zamanla değişirler, birbirleri arasında alışveriş yaparlar. Her nasıl Lazca, Çerkezce, Kürtçe konuşup o kültürleri (kültür derken aile yaşamı, yemek vs.) yaşayan insan kendine Laz'ım, Çerkez'im, Kürt'üm diyebiliyorsa biz de Türkçe konuşup bu kültürü yaşadığımız için kendimize Türk diyebiliyoruz.
Genel olarak tarih biliminde şöyle bir kural vardır: eğer bir millet tarih yazabiliyorsa, dünyada gidişatı değiştirebilmişse, yaptıkları işlerden dolayı dünyayı etkilemişlerse büyük millettir. Sadece Türk milleti için de değil, Fransızlar için de, İngilizler için de Ruslar için de Japonlar için de bu böyledir.
Her milletin üstün olduğu bir alan vardır. Bunu bilmek gerekir. Mesela biz Türk milleti olarak savaşçıyız. Bu özelliğimizden dolayı hep savaşlarla anılırız, Avrupa da bizi hala böyle bilir ve hatırlar. Mesela Yahudiler ticaret ve para konusunda çok iyilerdir. Araplar, Farslar ya da Persler edebiyatta. Bu topluluklar da dünyada bu yönleriyle tanınırlar ve bilinirler. Örnekler çoğaltılabilir tabi.
Bu arada tavsiyemdir, taşak geçip trolleyeceğinize İlber Ortaylı, Halil İnalcık gibi alanında uzman tarihçileri dinleyin. Gerekli cevapları bulabilirsiniz.
İlber Hoca'nın bir programda yaptığı bir açıklama var. Şahsım adına gurur duydum ama yukarıda da dediğim gibi sadece kendi üzerimize alınmayalım.
Bahsi geçen konunun linki buyrun:
https://www.youtube.com/watch?v=WETQTx9gtSk&index=10&list=LLgUL5zsn2YZ41VOh4gkq5MA