bugün
yenile

    atatürk'ün başarısız bir lider olduğu gerçeği

    8
    +
    -entiri.verilen_downvote
    gümrü’nün kurtuluşu ve sarıkamış, kars başarıları, çukurova, gaziantep, kahraman maraş, şanlı urfa’nın savunması, sakarya zaferi, i. inönü zaferi, ii. inönü zaferi, büyük taarruz, başkomutan meydan muhaberesi ve kurtuluş savaşı. bakın bunlar, kıymetini bilemediğiniz atatürk'ün askeri başarıları. yukarıda bir arkadaş başarısızlıklarını da yazmış, üstüne de atatürk savaşları tek başına mı kazandı vs muhabbetine girmiş. ilk olarak o başarısızlık olarak gördüğü olayları inceleyelim. (bkz: harf inklabı): arap harfleriyle okuma-yazma öğrenilmesi çok zor olduğu için osmanlı döneminde olduğu gibi cumhuriyet’in ilk yıllarında da okur-yazar oranı çok düşük düzeyde kalmıştır. yani bir gecede cahil bırakıldık sözü külliyen yalandır. halk zaten cahildi, siz sanıyor musunuz ki harf inklabından önce milletimiz atomu parçalıyordu, uzaya uydu gönderiyordu da harf devrimi yapıldıktan sonra bunlar durdu. ulan harf inklabından önce okur-yazar oranı %1 ikeni harf inklabı sonrası önce %30 daha sonra ise %80-90 lara kadar çıktı. ayrıca harf inklabı aslında bir kültür devrimidir. çünkü türk ulusu, yeni harflerle eski kültürün olumsuz tüm etkilerinden sıyrılmıştır ileriye dönük, çağdaş, modern bir kültür hareketinin içine girmiştir. (bkz: dersim katliamı, din ve islam düşmanlığı): bu ülkenin en büyün sorunlarından biri, bir konu, olgu, olay hakkında bilgi sahibi olmayanın, bilgi sahibi olandan daha çok konuşmasıdır. 1923 cumhuriyeti merkezi otoriteyi kurmak ve temel paradigması olan ulus-devleti inşa edebilmek için dersimdeki fiili özerkliğe ve olası bir kürt uyanışına erken müdahale edebilmek için başlattığı dersim harekatı çok acımasız ve haksız bir duruma yol açmış, feodal otoriteler tasfiye edilip merkezi otorite tesis edileceği yerde on binlerce suçsuz, günahsız insan en vahşi yöntemlerle katledilmiş ve belli bir süre sonra dersim'de de tüm kürt coğrafyasında da feodallerle ve ağalarla anlaşılıp ağalar chp den milletvekili yapılıp dersim'de de, diğer kürt illerinde de ve tüm anadolu'da da yoksul halka yönelik devlet-derebeyler zulmü devam etmiştir. toprak reformu tasarısı da yine bu derebeylerin gücü ve baskısı yüzünden iptal edilmiş, hayata geçirilememiştir. 1923 cumhuriyeti görece de olsa laik ve ilerici bir karaktere sahiptir. eğer sünnileştirme ve asimilasyon arıyorsak dönüp osmanlı'ya bakmalıyız.1923 cumhuriyeti nin alevilere pek de hayırhah bakmadığı doğrudur ama devleti hiçbir zaman sünni esaslar üzerine kurmamışlardır ve islamcılığı, muhafazakarlığı da kırmak için çoğu zaman aleviliği de yardıma çağırmışlardır. aleviler de bu bağlamda 1923 cumhuriyeti'nin laik karakterinin kendileri için pozitif bir olgu olduğunu düşünmüş ve 1923 cumhuriyeti'nin her zaman yardımına koşmuşlardır, hatta en sahiplenici unsurları olmuşlardır. cumhuriyetin karakterinin zaman için de dejenere olup sünnileştiği de objektif bir veridir tabi. (bkz: halka seçme hakkı tanımayıp dikta bir rejim inşa etmesi): (bkz: benevolent dictatorship) denen bir kavram vardır. atatürk de en büyük örneklerden biridir. bu anlamda atatürk bir diktatördür. tüm totaliter rejimlerin kötü olduğuna inanan biri olarak fikrim şudur ; ''bir totaliter rejimi kaldırmak için otoriter davranmak kötü birşey değildir''. ayrıca zamanı geldiğinde seçme ve seçilme hakkını da yine atatürk getirmiştir. (bkz: halka seçme hakkı tanımayıp dikta bir rejim inşa etmesi) ve buna yakın diğer 3-4 madde: çok partili döneme geçiş süreci ve denemelerini birazcık araştırırsanız bunun doğru olmadığını anlarsınız. (bkz: ekonomiye dair somut adımlar atılmaması): bu dönemde gerçekleştirilen ekonomik gelişmenin, yaklaşık 10 yıldır kesintisiz süren savaşlarda nüfusunun en genç, en verimli, en vasıflı insanlarını kaybetmiş, osmanlı’nın dış borçlarının 2/3’sini üstlenmiş, ülkenin ekonomik birikimlerinin tamamına yakınını ellerinde tutan azınlıklarca altın stokların büyük çoğunluğu yurtdışına kaçırılmış, petrol kaynaklarının tamamını kaybetmiş, milli burjuvazisi oluşmamış, birkaç atölye dışında sanayi tesisi bulunmayan, lozan anlaşması gereği 1928 yılına kadar gümrük mevzuatını düzenleme yetkisi olmayan, büyük çoğunluğu yaşlı ve çocuklardan oluşan 12 milyon nüfusunun %80’i kırsal alanda yaşayan bir ülkede, dünyanın en büyük ekonomik krizi yaşandığı bir dönemde, yorgun ve yılgın insanlarla gerçekleştirildiği dikkate alınırsa, 15 yılda gerçekleştirilen bu ekonomik gelişme tek bir kelimeyle tanımlanabilir: mucize… (bkz: osmanlı döneminden gelen islamcı subayları meclisten tasfiye etmek): (bkz: lailkik) yani din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması. ulan enfes bir düşünce biçimi, devletin vatandaşlarıyla olan ilişkilerinde inançlara göre ayrım yapmaması ve ayrıca, herhangi bir inancın, özellikle de bir toplumda egemen olan inancın, aynı toplumda azınlıkların benimsediği inançlara baskı yapmasını önlemesinden daha güzel ne olabilir ki. şuan başımızdaki islamcıları görüyoruz, hebele hübele fln fln. neyse ya, az daha yazarsam başım belaya girecek. edit: ayrıca yukarıdaki olayların dışında, diyelim ki atatürk'ün bu başarılarını gerçekten başarısızlık olarak nitelendirecek insanlar var. onlara şunu sormak istiyorum, atatürk'ün her başarısında sanki tek başına mı kazandı vs laflar ediyorsunuz ya hani, peki neden başarısızlıklarında tek başına başarısız olmuş gibi lanse ediyorsunuz? sadece sormak istedim, saygılar.
    0çok güzel yazmışsın da bu mal anlar mı hu dediklerimi kardeş. yanlış kişiye enerji sarf ediyorsun. - greywolf 18.11.2016 14:13:52 |#3013859
    0orası da öyle tabi, ancak dursun bi köşede diye yazdım. belki biri okur da bi kıvılcım çakar beyninde diye yani, olacağı yok ancak yine de bekliyor insan. - veynn 18.11.2016 14:17:29 |#3336888
    1ellerine sağlık . ancak zaten bu kadar sey okusalardi atatürk'e bunlara soylemezlerdi... - irkcidegilmilliyetci 18.11.2016 20:50:05 |#3014964
    ... diğer entiriler ...