bir hafta makarna besledim.
makarna?
beslemek?
wtf?
hazır tavuk suyu çorba yapacaktım ama evde ekmek olmadığını fark ettim. ben de muhteşem zekamı kullanarak spagettileri kırıp erişte hesabı çorbaya kattım. afiyetle yedim içtim. buraya kadar problem yok.
3 gün sonra evde bir koku oluşmaya başladı. evi havalandırdım, çamaşırları yıkadım, spreyler sıktım. en sonunda kokuyu giderdim ama kaynağı çözemedim. 3 gün sonra ev arkadaşım memleketten geldi ve "bu koku ne amınakodumun " dedi. tencerenin kapağını bir kaldırdı ki 100 hektarlık arazi radyasyon tehlikesine girdi. karantinaya alsalar yeridir. rabbim, bu nasıl kokudur.
ağzıma parfümlü tişörtümü bağladım. ameliyat eldiveni olmadığından elime de poşet bağladım. ve bu canlıyı incelemeye koyuldum. "babacım" dedi bana makarna. "babacım acı çekiyorum, beni öldürür müsün" dedi. size bu acıyı tarif edemem.
tencereyi tam 16 kere evdeki bütün sabun, bulaşık deterjanıyla yıkadım.
3 gün sonra evde koku kalmamıştı.
tam 2 aydır yemek yapmıyorum. elime ne zaman tencereyi alsam rahmetlinin kokusu ciğerlerime doluyor gibi hissediyorum.
mekanın cennet olsun.