bugün
yenile

    yıldız

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    yıldız; gökyüzünde görülen ışıklı cisimlere genel olarak verilen addır. ilk çağlardan beri insan gökyüzü ile ilgilenmiş, yıldızları incelemek için ilk ciddi adım ise, ilk teleskopu gerçekleştiren italyan bilgini galiileo tarafından atılmıştır. gök olayları ile ilgilenen bilim dalı da, «astronomi» adı altında gelişmiştir. gökyüzünde görünenlerden de daha fazla yıldız olduğu bilinmektedir. gözle görülenlerin sayısı, 8.000 kadardır. fakat görüş açımız içine girebilenler sadece 3.000 kadardır. fotoğrafları çekilebilen yıldızların sayısı ise 50.000.000.000 kadardır. ayrıca gökyüzünde ışık vermeyen yıldızlar da vardır ki, bunlar kendi güneşleri olan yıldızların çevresinde dönmektedirler. yıldızların uzaklığını ölçmek için uygulanan metod ilk defa 1838 yılında bassel tarafından bulunmuştur. gökyüzündeki araştırmalar, uzaklıkların çok büyük olması yüzünden yetersiz kalmaktadır. dünyaya en yakın yıldızın ışığının gelmesi bile 4 yıl sürmektedir. çok uzak yaldızların ışığının gelmesi için ise, 100 yıl, hatta yüzlerce milyon yıl ister. gökyüzünde görünen bazı yıldızlar hareket halindedir. bunun sebebi ya dünyamızın dönüşü, ya da doğrudan doğruya görünen yıldızların hareket halindeki gezegenler oluşudur. dünyanın da çevresinde döndüğü güneş sistemi, dakikada 1.200 km.'lik bir hızla vega yıldızına doğru yol almaktadır. yıldızlar, parlaklıklarına göre sınıflandırılır. birinci derecede parlak 20, ikinci derecede parlak 65 yıldız vardır. altıncı dereceden aşağı parlaklıkta yıldızlar gözle görünmez. gökyüzünde bir noktada kümelenmiş yıldızlara da, «yıldız kümesi» denir. yıldız spektroskop araştırmaları ile yıldızlarda çeşitli madenler olduğu anlaşılmıştır. genç yıldızların ısıları çok yüksektir. çevrelerine ısı ve ışın verirler. madenleri gaz haline geçmiştir. aradan milyarlarca yıl geçtikten sonra bunlar da gaz halinden katı hale geçerler. yıldızlar ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, bizden çok uzakta oldukları için nokta halinde görünürler. bu yüzden çaplarını ölçmek çok zordur. yapılabilen hesaplara göre çapı 625.000.000 km. olan «antares» gibi dev yıldızların varlığı tespit edilmiştir. yine gökyüzünde nebula denen yıldız toplulukları vardır. evrenin görünen bölümünde iki milyon nebula olduğu bilinmektedir. bunların en büyüğü, güneş sistemimizin de içinde bulunduğu samanyolu'dur. fizik biliminin ilerlemesi, yıldızların kuralları ile atom kuralları arasında bir yakınlık olduğunu göstermiştir. bu teoriye göre zamanla yıldızlar çevrelerine ısı ve ışık göndermez hale gelmektedir. buna göre bir yıldız olan güneş de zamanla soğuyacak, ısı ve ışık gönderemez hale düşecektir. bu da dünyada hayatın sona ermesine yol açacaktır. fakat bu milyonlarca yıl sonra gerçekleşecek bir olaydır. yıldızların görülebilen bir karakteristik özelliği, onları güneş sisteminin beş gezegeni olan merkür, venüs, mars, jupiter ve satürn’den ayırır. gezegenler durgun bir ışıkla gözükürlerken, yıldızlar devamlı parıldarlar. parıldama yıldızların dünyaya olan mesafelerinin uzaklığı ve atmosferin yoğunluğunun ortaya getirdiği bir olaydır. bunun anlamı da yıldızların dünyaya olan çok fazla uzaklıklarından dolayı büyük diskler halinde değil de çok küçük ışık kaynakları halinde görüldükleridir. gezegenler dünyaya yakın olduklarından disk halinde gözükürler. atmosferdeki yoğunluk değişiklikleri yıldız ve gezegenlerden gelen ışıkların kırılmasına ve yansımasına sebep olur, böylece parıltılı görüntüleri meydana getirmiş olurlar. yıldızlar ışık kaynakları olduklarından parlıyor gözükürler. gezegenlerse disk olduklarından üzerlerindeki noktaların parıltıları yok olur, duru bir ışığa sahip olurlar. ufukta gözüken gezegenlerse daha yoğun atmosferle kaplı olduklarından parlar gibi gözükürler. astronomlar, dünyaya çok uzak olan yıldızların uzaklıklarını anlamaya yarayan bir metod geliştirmişlerdir. yıldızlara ait mesafeler, bunları güneş sistemindeki en uzun mesafelerle karşılaştırarak elde edilir. işığın saniyede 299.776 km yol aldığından faydalanarak en uzak gezegen olan plüton’dan yansıyan ışığın dünyaya beş saatte varabileceği hesaplanmıştır. fakat uzay o kadar büyüktür ki, ışığın yıldızlardan gelme süresi gün ve ay’la değil ancak senelerle ölçülebilir. işığın bize en yakın yıldız olan proxima centauri’den bizim güneş sistemimize erişme süresi dört yıldan fazla bir zaman alır. bir ışık ışınının samanyolu galaksisinin bir ucundan öbürüne erişmesi için 100.000 sene lazımdır. bu zamanı bir galaksiden diğerine olarak hesapladığımızda ise karşımıza milyonlarca ışık yılı gibi bir müddet çıkmaktadır. mesela galaksimize en yakın komşu galaksi olan andromeda’nın bizden uzaklığı yaklaşık 2.000.000 ışık yılıdır. yıldızların renkleri sıcaklık derecelerine bağlı olarak değişir. bazıları devamlı aynı parlaklıkta kalırken bazılarının parlaklıkları zaman zaman değişir. tek, yalnız olan yıldızlar var olduğu gibi ikili-üçlü gruplar halinde olan yıldızlar da vardır. güneş, parlaklık bakımından orta halli bir yıldızdır. diğer bazı yıldızlar güneşten 100.000, 1.000.000 kat daha parlak oldukları halde dünyaya güneş kadar yakın olmadıklarından dolayı güneş kadar parlamazlar. samanyolundaki en parlak yıldızlar ise güneş’imizden yaklaşık 5.000.000 defa daha parlaktırlar. ne var ki, bu derece parlak yıldızlar oldukça enderdir. samanyolundaki yıldızların büyük bir çoğunluğu yıldızlar ailesinden "kızıl cüce" adı ile bilinen ve az parlak olan yıldızlardan meydana gelmiştir. kızıl cücelerin en tanınmışlarından biri olan barnard yıldızı bizden 5.9 ışık yılı ötede olup güneş’ten 2300 kez daha sönüktür. yıldızlar bizden o kadar uzaktırlar ki, onların birbirlerine olan mesafeleri bize hep aynı görünür. aslında yıldızların hareketleri birbirlerine ve güneş sisteminden alınan referans kıymetlere göre değerlendirilir. dünyanın birçok yerine yerleştirilmiş olan dev teleskoplarla yıldızların gökyüzü haritasındaki koordinatları hassas bir şekilde takip edilir. belirli zamanlarda yıldızın pozisyonu her sene kontrol edilir ve yıldızın açısal yer değiştirmesi veya düzgün hareketi tespit edilir. fakat bu genellikle gözle fark edilemeyecek kadar az, mesela 2000 senede çapının bir buçuk katı kadar bir mesafedir. uzaktan bir girdabı andıran galaksimizde güneş sistemi ve yakınındaki yıldızlar galaksi merkezi etrafında saniyede 250 km’lik bir hızla kuğu takımyıldızı yönünde savrulmaktadır. güneşin galaksi merkezi etrafındaki bir tam dolanma hareketi 200.000.000 yıl sürmektedir. bu süreye "galaktik yıl" denir. yıldızların bundan başka parallax denilen hareketleri vardır. bu hareketleri ölçmek için de parallax ölçümleri denilen özel bir ölçme sistemi kullanılır. parallax; yıldızın dünyadan görülen yönüyle güneşten görülen arasındaki en büyük açısal mesafesidir. herhangi bir yıldızın gökteki parlaklığı onun hakiki parlaklığı değildir. zira bazı yıldızlar güneş sistemine yakın olduklarından dolayı parlak, bazıları da çok uzaklarda oldukları için sönük gözükürler. yıldızların parlaklıkları, şimdiki parlaklık listelerine orantılıdır. parlaklık bakımından birinci parlaklıkta olan yıldız ikinci parlaklıkta olan yıldızın 2.5 katı; ikinci parlaklıkta olan yıldız, üçüncü parlaklıktakinin 2,5 katı parlaklıktadır. parlaklık derecesi bu şekilde devam eder. buna göre birinci sıradaki yıldız altıncı sıradaki yıldızdan 2,5x2,5x2,5x2,5x2,5= 100 kat daha parlaktır. yıldızların bazılarının diğerlerinden değişik renklere sahip oldukları çıplak gözle bile bakıldığında görülmektedir. yıldızlar arasındaki bu renk farkı aralarındaki büyüklük farkından ileri gelir. görülebilen bir yıldızın kesin büyüklüğü yıldızın parlaklığından istifade edilerek anlaşılır. bu iş için fotoelektrik fotometre kullanılır. teleskopun odağına tespit edilen bu alet bir diyagram vasıtasıyla yıldızın ışığının içeri girmesini ve gerekli ölçümlerin yapılmasını sağlar. yıldızlara ait parlaklık farkları bilinen bir parlaklıktaki yıldızla mukayese edilerek büyüklüğü hakkında hesap yolu ile neticeye gidilir.
    ... diğer entiriler ...