aga sene 2001 veya 2002 ilkokul 3.sınıftaydım heralde . evimiz müstakil lojmandı o sıralar . babam da bir şeyler üretmeyi sever , böyle mucit gibi evreka evreka diye dolanır ortalıkta . tabi beni de yanından ayırmıyor göreyim , öğreneyim diye . neyse aga bir gün yine arka bahçede teslacılık oynuyoruz hidrojen oksijen ayırma falan . o ara da babam bi yerden uzun sunta bulmuş , onun altına ayak çakıyor . zımpara , cila, monte falan derken baktım masa tenisi masası oldu . gel dedi bunu eve taşıyalım . evde bir oda boştu aga oraya taşıdık . rakettir filedir toptur hepsini almış . kurduk düzeneği ilk derslere başladık hemen . elim yatkın böyle şeylere hemen kaptım mevzuyu . neyse aga böyle 2-3 ay boyunca çalıştık . artık baya baya ustalaşmıştım. spin desen allahıma messi gibi kesiyordum topu , smaç desen ölümüne asılıyordum topa . yine babamla antrenman yapıyoruz , tabi artık ustalaştığım için o da işin ibneliğine kaçmaya başladı . topu hep filenin dibine dibine kesiyordu . aga boy 1.40 falan uzanamıyorum ki karşılayayım . babam kestikçe dellendim kestikçe contaları sıyırmaya başladım , çocuğuz işte aga mızmızlanıyorum sinir edici bir şekilde . haliyle babamın onca uyarısını dinlemeyince bi tane şamar yedim suratıma . öyle bi yandı ki yumurta kır suratımda pişer amk . neyse oynamak da istiyorum bir yandan , devam ettik . bir daha kesti bu sefer biraz önüme doğru düştü , aga hiç unutmam masanın üstüne abanarak var gücümle asıldım topa ( son topumuzdu ) çat diye babamın gözlüğüne vurdu , üstüne bir de 2 ye ayrıldı top . işte ondan sonra sadece özel gün ve haftalarda ortaya çıkan kızılcık sopası meydana çıktı . 2 elim de açık , bir sağ sol bir sağ bir sol ( efekt de vereyim ciuuv ciuuv ) baterist gibi çalıştı üstümde . o sopanın verdiği acının tarifi zor be agalar .neyse yarım saat sonra aramızı düzelttik tabi . severim babamı be kendisinden çok şey öğrendim allah uzun ömür vere .