konusuyla beni benden alan animasyon. girişteki on dakikada anlatılan filmin geri kalanindan daha fazla yer kaplar yüreklerde ve zihinlerde. şöyle ki küçük carl ünlü büyüyünce ünlü kaşif charles muntz gibi dünyanın en güzel yeri olan cennet şelalelerine gitmek ister. bir gün yine elinde balonuyla muntzculuk oynarken yıkık bir evden gelen seslere takılır ve girer. evde güzel ellie onun gibi muntzculuk oynamaktadir. carli farkeden ellie onu kovmak ister ama sırada carlimizin balonu kaçar. balonu kurtarmaya çalışırken ayağını kıran carlimizi gece onu ziyaret edip sıkılmaktan kurtaran da yine ellie olur. o gece ellie en büyük sırrı olan evini birgun cennet şelalelerine uçurma hayalini carlla paylaşmakla kalmaz ayrıca bu sırrı paylaşmanın sembolü olarak en sevdiği rozet olan üzümlü soda kapağını yakasına takar. gel zaman git zaman iki genç evlenir o yıkık evi satın alip onarır carl balon satarak ellie ise hayvanat bahçesinde çalışarak para toplamaya başlarlar. ellienin bi sebepten dolayı çocuk sahibi olamayacağı anlaşılınca ciftimizin artık tek bi hayat amacı kalır o da cennet şelalelerine uçmak. yalnız yıllarca önlerine çıkan tatlı puruzler bu amaca ulaşmalarını bi hayli erteler. carlın artık bilet alıp ellieye süpriz yapacağı vakit gelince de maalesef ellie hayata gözlerini yumar. ellieden sonra bile evini satmak istemeyen carl ise zorla evden çıkarılma kararı alınınca artık yapacağı tekbir şey kalır. yakasında üzüm sodasi kapağı yanında genç doğa dostu russell ile birlikte yüzlerce renkli bolanuyla evi uçurup cennet şelalelerine varmak.